Tevbe

Allah Affedicidir, Günahları Bağışlayandır.

Bağışlayanların en büyüğü yüce Allah’ın affetmeyeceği hiçbir günah yoktur. Allah, bağışlamayı sevendir. Kulun günahları deniz köpüğü kadar da olsa, Rabbin merhameti sonsuzdur. Hiç kimseye günahının büyüklüğü nedeniyle tevbe kapısı kapanmaz. Tevbe edip bir daha aynı günaha geri dönmeyen, Allah-u Tealanın  sevdiği kul olur. Eğer işlenen günahlarda kul hakkı da varsa, sahibi ile helalleşmek gerekir. Borcu varsa, borçlarını ödemelidir.

Hadis-i şerifte buyruldu ki:
Bir kimse, işlediği günaha tevbe edince, Allahü teâlâ meleklerine buyurur ki: “Şu kimseye bakın, günah işledi, günahın cezasını veren ve affeden bir Rabbi olduğunu hatırlayıp tevbe etti. Şahit olun ki onu affettim.”

Şeytan çoğu zaman ‘Allah affeder’ telkiniyle insanları günaha yönlendirir. Ancak sonunda bağışlanma dileriz mantığıyla günah işlemek oldukça samimiyetsiz bir durumdur. Şeytanın Allah’ın adını kullanarak insanları kandırması bir ayette şu şekilde geçer: Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah’ın va’di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah’ın adını kullanarak) aldatmasın. (Fatır Suresi, 5)

Allah, yalnızca samimiyetsiz insanların tevbelerinin kabul edilmeyeceğini bir ayetinde şöyle bildirir: “Kötülükleri yapıp- edip de onlardan birine ölüm çatınca: ‘Ben şimdi gerçekten tevbe ettim.’ diyenler, ile kafir olarak ölenler için tövbe yoktur. Böyleleri için acı bir azap hazırlamışızdır. (Nisa suresi, 18. ayet.).

Bir başka Kuran ayetinde ise nasılsa bağışlanırız mantığı ile rahatça günah işleyenlerin değil, cehalet nedeniyle hata yapıp hemen pişman olup tevbe edenlerin tevbelerinin kabul edileceği gerçeği şöyle açıklanmıştır: ‘Allah’ın (kabulünü) üzerine aldığı tövbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanların, sonra hemencecik tövbe edenlerin(kidir). İşte Allah, böylelerinin tevbelerini kabul eder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.

Allah’ın insanların günahlarını affeden olması, tevbe için zaman tanıması ve hemen cezalandırmaması büyük bir lütuf olmakla birlikte Allah’ın rahmetinin ve merhametinin bir tecellisidir. Dolayısıyla, insanlar hataları veya günahları ne olursa olsun, hiçbir zaman Allah’ın razı olduğu gibi bir kul olabilmek için geç kalmış değildirler. İnsan yaşamı boyunca ne kadar hata yapmış olursa olsun, dinden ne kadar uzak yaşamış olursa olsun samimi olarak tevbe ettiği ve salih bir kul olduğu takdirde geçmişte yaptığı hataları düşünmesine gerek yoktur. Geçmişte yaşayan insanlar için ancak bir ibret vesilesi, aynı hatalara tekrar dönmemek, benzerlerini bir daha yapmamak için öğüt alması gereken hatıralardır. Allah uyarı gelip doğru yolu bulduktan sonra salih kullarını geçmişlerinden sorumlu tutmayacağını Kur’an’da haber vermiştir:
“…Allah geçmişte olanı bağışladı. Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öç alacaktır. Allah
üstün ve güçlü olandır.” (Maide suresi, 95. ayet.)

Peki Allah’a şirk koşanlar bağışlanır mı?

Şirk kelimesi, ortak koşmak (ortaklık) demektir ve tevhid kelimesinin zıddıdır. Kur’an-ı Kerim’de insanlar, tevhide, yani Allah’ı birlemeye davet edilmişler, O’na gerek zatında, gerek sıfat ve fiillerinde başkalarını şerik, yani ortak kılmaktan, yalnız Allah’a mahsus olan ibadette başkalarını O’na ortak etmekten şid­detle menedilmiştir.

Allah’ın şirk koşmayı bağışlamaması şirk haline devam etmesiyle ilgilidir. Yani şirk koşan insan şirk eylemini bırakıp tevbe etmedikçe bağışlamaz. Ama o kişi şirkten tevbe eder, döner, sadece Allah’a yönelirse Allah, onun günahını bağışlar.

“53- (Tarafımdan onlara) De ki: “Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım, Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” 54- “Size azap gelip çatmadan Rabbinize dönün, O’na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.”

Zümer: 53-59’ncu ayetlerde yüce Allah, Peygamberine, Allah’ın günahkar kullarına, Allah’ın rahmetinden umut kesmemelerini söylemesini emrediyor. Çünkü çok bağışlayan, çok acıyan Allah, dilerse bütün günahları bağışlar. Bundan dolayı kullar, Allah’ın azabı gelmezden önce Allah’a yönelmeli, O’na teslim olmalı, şirki bırakmalıdırlar.

Tevbe” için bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s