Duha Suresi ve Sırları

Duha Suresi, Kur’an’ın 93. suresidir. Mekke’de indirilmiş olup toplamda 11 ayetten oluşmaktadır.  Duha Suresi’nde; Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V)’in yetim olduğu, fakat asla yalnız olmadığından ve Cenab-ı Hakk’ın himayesi altında bulunduğundan bahsedilmektedir. Adını kuşluk vakti anlamına gelen ”Duha” kelimesinden alan ve kuşluk vaktine yemin edilen surede,  Hz.Peygamber‘e yetimi ve yoksulu asla hor görmemesi ve daima güzel davranması emredilmiştir.

Sure ile ilgili başka bir rivayet ise Necm Suresi ile ilgilidir. Bu surede ki açıklamalarda Peygamber Efendimizin Cebrail’i görmesi ve yaklaşması sonucunda Efendimizde bir heyecan oluşmuş. Yaşanan olaydan sonra kendini toparlaması sebebi ile belirli bir zaman vahiy kesilmiş, ardından da Duha suresi inmiştir. Surenin genel konusu, Vahyin kesilmesinin ardından üzüntüye düşen Peygamber Efendimizi (S.A.V) teselli etmek ve Rabbinin onu terk etmeyip ona darılmadığını belirtmesini ele aldığı gibi, bazı kaynaklar ise Kuran-ı Kerim’in gelecekten haberler verdiğini de söylemektedir.

Duha Suresi Okunuşu

بسم الله الرحمن الرحيم  الضُّحَى * وَاللَّيْلِ إِذَا سَجَى * مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَى * وَلَلْآَخِرَةُ خَيْرٌ لَكَ مِنَ الْأُولَى * وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَى * أَلَمْ يَجِدْكَ يَتِيمًا فَآَوَى * وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَى * وَوَجَدَكَ عَائِلًا فَأَغْنَى * فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ * وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ * وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ
Bismillahirrahmânirrahîm
1- Vedduha
2- Velleyli iza seca
3- Ma vedde’ake rabbüke ve ma kala
4- Ve lel’ahıretü hayrün leke minel’ula
5- Ve lesevfe yu’tıyke rabbüke feterda
6- Elem yecidke yetiymen feava
7- Ve vecedeke dallen feheda
8- Ve vecedeke ‘ailen feağna
9- Femmel yetiyme fela takher
10- Ve emmessaile fela tenher
11- Ve emma binı’meti rabbike fehaddis

Duha Suresi Anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
1- Andolsun kuşluk vaktine
2- ve dindiği zaman o geceye ki,
3- Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı!
4- Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
5- ileride Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın!
6- O, seni bir yetim iken barındırmadı mı?
7- Seni, yol bilmez iken (doğru) yola koymadı mı?
8- Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?
9- Öyle ise, sakın yetime kahretme (onu horlama)!
10- El açıp isteyeni de azarlama!
11- Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat!

Duha Suresinin Faziletleri

Duha suresini okuyanlara Allah-ü Teala Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in şefaatina layık gördüğü kulları arasına alacak ve o kişiye yetimlerin, dilencilerin sayısının on katı kadar sevap yazılacaktır diye hadisle duha suresinin faziletleri bizlere müjdelenmiştir.

Peygamber Efendimiz(s.av) buyurdu ki; Duha süresini okuyana; Allahü Teâlâ mahşer günü,ev halkına,akrabalarına,komşularına,dostlarına şefaat izni verir. Duha süresini okuyan kimseye Arafatta benimle beraber olana ecir verilir.

Herhangi bir kimse sabah, akşam bu sureyi yedişer defa okursa, o kimsenin hiçbir şeyi kaybolmaz. Bulaşıcı hastalıklardan ve kötü huylu kimselerin şerrinden Allah’u Teala o kimseyi korur. Kendi öz canından başka yakınlarını da Allah’u Teala koruması altında bulundurur.

İmam-ı Gazali (Kuddise Sirruh) hazretleri buyurdu ki: “Ashabı Kiram ve Tabiinden bir gurup, bir şey kaybettikleri zaman, Dua suresini okur ve kaybettiklerini bulurlardı.”

Bir başka rivayette şöyledir: “Kaybedilen şeyin bulunması için 41 defa okunması iyidir.” Kaybedilen bir şeyin bulunması için Duha suresi okunursa, kendisine o şeyin yeri biiznillah bildirilir.

 

*Okumaya devam edenler, ruhi bunalım ve sıkıntıdan Allah’u Teala’nın izni ile kurtulur.

*Her gün sabah namazından sonra okuyan, her türlü kötülüklerden korunur.

*Evinde geçimsizlik, veba, taun ve cin girmez, Evi demir bir sur gibi korur.

 

Mübarek Gün ve Geceler Hakkında Bilinmesi Gerekenler

  • Mübarek geceler hangileridir?
    1. Mevlid Kandili
    2. Regaib Kandili
    3. Miraç Kandili
    4. Berat Kandili
    5. Kadir Gecesi
  • Günlerin en faziletlisi hangisidir?
    Allah’ın bütün günleri faziletli olmasına rağmen en faziletli gün, Muharrem ayının 10. günüdür.
  • Peygamberimiz hangi gecede doğmuştur?
    Mevlit Kandili gecesinde doğmuştur.
  • Kur’an-ı Kerim hangi gecede inmeye başlamıştır?
    Kadir Gecesi’nde inmeye başlamıştır.
  • Tövbe eden Müslümanlar’ın günahlarının affedildiği gece hangisidir?
    Berat Gecesi’dir.
  • İsrâ ne demektir?
    Peygamber Efendimiz’in bir gece Mescid-i Haram’dan alınıp Kudüs’teki Mescid’i Aksa’ya götürülmesidir.
  • Miraç ne demektir?
    Peygamber Efendimiz’in İsrâ olayından sonra göklere yükseltilmesidir.
  • Peygamber Efendimiz’e ) Miraç’ta hangi hediyeler verilmiştir?
    1. Beş vakit namaz
    2. Bakara suresinin son iki ayeti (Âmenerrasûlü)
    3. Ümmetinden şirk koşmayanlara şefaat etme hakkı
  • Dua nedir?
    İnsanların maddi ve manevi ihtiyaçlarını, herhangi bir aracı olmaksızın doğrudan Allah Teâlâ’ya arz edip yalvarması, yerine getirilmesini dilemesidir.
  • Tövbe nedir?
    İşlenmiş bir günaha pişman olup bir daha işlememeye dair Cenab-ı Hakk’a söz vermek ve O’ndan af dilemektir.
  • Tövbenin kabul olmasının şartları nelerdir?
    1. Günahı terk etmek
    2. Yaptığına pişman olmak
    3. Tekrar yapmamaya karar vermek

Hz. Muhammed’in İbadeti

Peygamberimiz (s.a.v.), muhlis bir âbid idi. Bu, ona Allah’ın bir emri idi. Kur’an’da şöyle denilmektedir:

َ ين ِ الد ِ ًصا لَُه اO¢ ْ ُ ل َُد َ ا ْعب ا ْن َ ْ ُتَ ِر ` ُى ام ّ ِ ن ِ ُقْل ا

“(Ey Peygamberim!) De ki: bana Dini Allah’a özgü kılarak O’na ibadet etmem emredildi.” (Zümer 39/11)

Ayakları şişinceye kadar namaz kıldığını gören Hz. Aişe (r.a.), Ona;

 فَق َال: َ َ َ َّخر َ َ ا تأ وم ِ َك َ ْب ْن َ ذن ِ َ م تَقَّدم َ لَ َك َ ِر ا? وَق ْد ُ غف َُع هَذ َ ا أََت ْصن َا رَُس َول ِ ي

“Ya Resulallah! Senin gelmiş ve geçmiş bütün günahların bağışlandığı halde56 (niçin) böyle yapıyorsunuz”, diye sorar. Rasulüllah (s.a.v.)

 ا ً ًْد َ ا Mُ كور ا ُك ُون َ عب َشَة َ! اَف َلاَ ِ َ َ ا عائ ي

Ya Aişe! Şükreden bir kul olmayayım mı?” der.

 يxُة َ ِ ّ ُ ين النَّص ِ الد َ

“Din, ihlastır/samîmiyettir”58 buyuran Peygamberimiz (s.a.v.)’in kendisi ihlasla ibadet ettiği gibi insanları da Allah’a ibadet etmeye davet etmiştir. Bu Allah’ın bir emri idi:

 ُ َّ وا الط ُ اغ َوت… ب ِ َن اجت ْ و ُُد َ وا اOَ ِ ْ اعب ان َ ً ٍ رَُسولا َّة ام َ ِ ا  ُ ك ِلّ ُ َثْن َولََقْد

“Andolsun ki biz, “Allah’a ibadet edin ve Tağut’tan sakının” diye (emretmeleri için) her ümmete/topluma bir peygamber gönderdik….” (Nahl 16/36)

Çünkü insan Allah’a ibadet etmesi için yaratılmıştır.59 Sözlükte, “itaat ve kulluk etmek, boyun bükmek” anlamına gelen “ibadet” kavramı din ıstılahında; “mükellef insanın nefsinin arzusu hilafına Rabb’ını tazim için yaptığı kalbi ve bedeni fiildir. İbadetin bir özel bir de genel anlamı vardır. Özel manada ibadet; namaz, oruç, zekat, hac ve dua… gibi görevleri ifa etmektir. Genel manada ibadet ise; Allah (c.c.) ve peygambere itaat edip isyan ve haramları terk etmektir. Kur’an da ibadet; iman, ahlak, namaz, hac, zekat, cihat, evlenme, boşanma, helal-harama riâyet, ticaret, ahde vefa, yemin, kefaret, ukubat… gibi Kur’an’ın başından sonuna kadar bütün hükümlerini uygulamayı, emir ve yasaklarına riâyeti ve sınırlarını korumayı ifade eder.

Fıkıh usulü kitaplarında Kur’an hükümlerinin “itikat, ibadet, ahlak, keffaret, muamelât ve ukubât” şeklinde kısımlara ayrılması anlatımı kolaylaştırmak içindir. Yoksa ahlakî ve amelî hükümler, ibadetlerden farklı şeyler demek değildir.

Uygulama itibariyle ibadetler dört kısma ayrılır:

a- İman, ihlas, niyet, tefekkür, marifet, sabır, havf ve reca… gibi kalbî/batînî ibadetler.

b- Namaz, oruç,zikir, tesbih, tehlil, tekbir, tahmid, dua, ana-babaya iyilik, sıla-i rahim… gibi vücut organlarıyla yapılan ibadetler.

c- Zekat, sadaka, infak… gibi mal / servet ile yapılan ibadetler.

d- Hac, malı ve canı ile cihat … gibi hem mal hem de beden ile yapılan ibadetler.

Allah’ın yapılmasını istediği şeyleri yapmak da, yasakladığı şeylerden kaçınmak da ibadettir. İbadetin kabul olması için dört şartın birlikte bulunması gerekir. Bunlar; iman, ihlas, niyet ve İslam’a uygunluktur. Hz. Muhammed (s.a.v.), her çeşidi ile ve şartlarına uygun olarak ömür boyu Allah’a ibadete devam etmiştir. Onu örnek almak isteyenlerin de aynı şekilde davranmaları gerekmektedir.

İnşirah Suresi

بسم الله الرحمن الرحيم (‘) أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ (‘) وَوَضَعْنَا عَنْكَ وِزْرَكَ (‘) الَّذِي أَنْقَضَ ظَهْرَكَ (‘) وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَ (‘) فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا (‘) إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا(‘) فَإِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْ (‘) وَإِلَى رَبِّكَ فَارْغَبْ

Okunuşu:

Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Elem neşrah leke sadrek
2- Ve vada’na ‘anke vizreke
3- Elleziy enkada zahreke
4- Ve refa’na leke zikreke
5- Feinne me’al’usri yüsren
6- İnne me’al’usri yüsren
7- Feiza ferağte fensab
8- Ve ila rabbike ferğab

Anlamı:

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.

1- Senin için bağrını açmadık mı?
2- İndirmedik mi senden o yükünü?
3- O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?
4- Senin şanını yüceltmedik mi?
5- Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.
6- Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var!
7- O halde boş kaldığında yine kalk yorul!
8- Ve ancak Rabbinden ümit et, hep O’na doğrul!

Faziletleri:

Bunalımda olanların, başı daralanların, kalp sıkıntısını gidermek isteyenlerin selamete çıkması, her türlü sıkıntıya karşı ümit var olmaları açısından motivasyon kaynağıdır.
6. Ayette de belirtildiği üzere, bir zorlukla karşılaşan kimseye iki kolaylık birden verileceği ifade edilmiştir. Bu da Allah(c.c)’ın rahmet nazarının ne kadar geniş olduğunun göstergesidir. Kulun sıkıntısı ne kadar büyük olursa olsun, kalpleri elinde bulunduran ve istediği gibi evirip çeviren Allah(c.c), dünya imtihanında kendisini terk etmeyip sabreden kullarına bu sabırlarının mükâfatı olarak iki kolaylık birden vereceğini müjdelemiştir. O halde kul, geçici dünya sıkıntılarına karşı sabretmeli, zorluklar karşısında isyankar olup ahiretini üç günlük dünya sıkıntısı için heba etmemelidir. Hz. Peygamber de bununla alakalı olarak,

‘’Elem neşrah leke’yi okuyan kimse bana gelip de sıkıntımı alan kimse gibidir’’ buyurmuşlardır.
Günde 79 defa okunması gerektiği rivayet edilmiş ve 5 vakit namazdan sonra okunması tavsiye edilmiştir.
* Bu sureyi okuyan kimsenin rızkı kolaylaşır.
Rızkı veren yüce Yaradanımız olduğu için kişi, emek sarf ettikten sonra tevekkül niyetiyle bu sureyi okur faydasını da rabbinden umarsa hayırlı rızık kapıları kendisine Allah’ın izniyle açılacaktır.
Her gün 7 defa okunması gerektiği rivayet edilmiştir.
Muradlarına ermek isteyen kimselerin isteklerinin kabulüne mazhar olur.
Duada ısrarcı olmak önemlidir. Kişi, muradının gerçekleşmesi için samimiyetle duasında ısrar eder ve İnşirah Suresini her namazdan sonra okursa ‘’Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık vardır’’ ayetinin tecellisini Allah’ın izniyle görecektir.
Manevi anlamda ilerlemek isteyenlerin, elde etmiş olduğu ilmi muhafaza etmek isteyenlerin günde 79 defa okumaları gerekir.
Allah’ın izni ile kalp ve göğüsle ilgili hastalıklara şifa verir.
Burada da değinmek isterim ki;
Kişi, tedbirini almadan sadece kavli dua yapmak suretiyle Allah’tan yardım istememelidir. Dua ve surelerin tesiri, kişinin tedbirini almasından sonra kendisini hissettirecektir. Eğer fiili duayı yapmadan sadece kavli dua ile hareket edilecek olsaydı, bunu önce Resulullah’ın hayatında görürdük.
Bu sureyi okuyanda vesvese, korku, evham ve endişe de yok olur.
* Ezber kabiliyeti olmayan ya da unutkan olan kimseler için de hafıza kuvvetlendiricidir.
Bununla alakalı olarak bir kısım ulema, ezber sorunu yaşayanların İnşirah Suresi ayetlerini kâğıda yazıp zemzem suyunda yazıları silininceye kadar beklettikten sonra içmesini ezber kabiliyetinin açılması için çok faydalı görmüştür.
Bu sureyi okuyan kişinin üzerinden çalışma ve ibadet yapma tembelliği kalkar.
Sonuç olarak ise şunları söyleyebilirim; İnşirah Suresi ile rahatlamak, ferahlamak isteyen bir Müslüman, hayata bakış açısını gözden geçirerek bu surenin faydalarını yemek tarifi niteliğinde değil de uygulamaya geçirilmesi gereken tefekkür ayetleri olarak görmelidir.

Bayram Namazı Nasıl Kılınır?

cemaatle-namaz

Bayram namazı şöyle kılınır:

İmam, “Allâhü ekber” diyerek tekbir alır ve ellerini bağlar. Cemaat de aynı şekilde tekbir getirip ellerini bağlar. İmam ve cemaat içlerinden “Sübhâneke” duasını okur. Sonra imam ve cemaat, “Allâhü ekber” diyerek tekbir alır, eller kulaklar hizasına kadar kaldırılıp yana bırakılır. Sonra aynı şekilde “Allâhü ekber” diyerek bir tekbir daha alınır ve eller yine yana bırakılır. Üçüncü kere “Allâhü ekber” diyerek tekbir alınır ve bu sefer eller bağlanır. Tekbirler arasında üç defa “sübhanellâhil-azîm” diyecek kadar beklenir. Bundan sonra cemaat susup bekler.

İmam, gizlice eûzü-besmele çeker, Fatiha ve bir sureyi sesli olarak okur, sonra rukû ve secdeler yapılır ve ikinci rekâta kalkılır. İkinci rekatta imam, gizlice besmele çeker ve “Fatiha” ve “bir sure”yi sesli olarak okur. Ardından imam ve cemaat, “Allâhü ekber” diyerek tekbir alır, eller kulaklar hizasına kadar kaldırılıp yana bırakılır. Peşinden aynı şekilde “Allâhü ekber” diyerek bir tekbir daha getirilip eller yine yana bırakılır. Sonra “Allâhü ekber” diyerek üçüncü bir tekbir daha alınır ve eller yine yana salınır. İlk rekâtta olduğu gibi ikinci rekâtta da tekbirler arasında “sübhânellahil-azîm” diyecek kadar beklenir. Üçüncü tekbirin akabinde “Allâhü ekber” diyerek rukûa varılır. Tıpkı birinci rekâtta olduğu gibi rukû ve secdeler tamamlanır.

İkinci secdeden sonra oturulur. “Tahiyyât”, “Salli” “Bârik”, “Rabbenâ Âtinâ” ve “Rabbenağfirlî” duaları okunur. Sağa ve sola selama verilerek namazdan çıkılır.
Buna göre bayram namazlarının her iki rekâtında, diğer namazlara göre fazladan üçer tekbir getirilmiş olur ki bunlara “zevâid tekbirleri” denir. Bu tekbirleri getirmek
vaciptir.

Şafiî Mezhebine göre her iki rekâtta da Fatiha suresinden önce olmak üzere, birinci rekâtta yedi, ikinci rekâtta beş tekbir alınır. Selam verildikten sonra imam-hatip minbere çıkar ve oturmadan bir hutbe okur.  Bu hutbe iki kısımdan oluşur.

Cuma namazında hutbe okumak cumanın geçerli olmasının şart iken bayram namazında sünnettir. Yine hutbe cuma namazında namazdan önce, bayram namazında ise namazdan sonra okunur. İmam-hatip, bayram hutbelerinde genel olarak bayramın
birleştirici özelliğinden bahseder. İslam kardeşliği, yardımlaşma gibi konulara değinir. Ayrıca, Ramazan Bayramı hutbesinde, zekat ve sadaka ibadetleri; Kurban Bayramı hutbesinde ise Kurban ibadeti ve teşrik tekbirleri hakkında bilgiler verir.

Gücü yeten kimse namaza yürüyerek gider ve giderken yolda tekbir getirir; güler yüzlü ve sevinçli bir tavır sergiler. Peygamberimiz (s.a.s.) böyle yapmıştır. (Tirmizî, “Salât”, 384)