Duha (Kuşluk) Namazı

Duha namazı nafile bir namazdır. Namazın vakti güneş doğduktan 45 dakika sonra başlar, öğle namazına 45 dakika kalıncaya kadar devam eder. Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadisi şerifinde “Kim kuşluk vaktinde namaz kılmaya devam ederse, günahları deniz köpüğü kadar dahi olsa (kul hakkı hariç) mağfiret olunur.” buyurmuştur. Ebu Hüreyre ‘den (r.a)rivayetle ise “Dostum Aleyhissalatu vesselam, bana her ay 3 gün oruç tutmamı, iki rekat kuşluk namazı, yatmadan önce de vitir namazı kılmamı tavsiye etti.”

Duha namazı 12 rekata kadar kılınabilir ancak sekiz rekat olarak kılınması daha faziletlidir. Kuşluk, teheccüd gibi nafile namazları iki rekatta bir selam vererek kılmak daha iyidir. Eğer dört rekatta bir selam vererek kılınacaksa ikindi namazının sünneti gibi kılınır.

2 Rekatlık Duha Namazı Kılınışı

Screenshot_1

 

Evvabin Namazı

Evvab “tevbe eden, sığınan” anlamına gelir.Tövbe ve istiğfar edenlerin namazı olan “evvabin namazı” bir çok hadiste çok sevaplı olduğu bildirilip teşvik edilen, altı rekatlık nafile namaz olup, akşam namazı ile yatsı namazı arasında kılınır.

Ammar b. Yasir’den rivayetle: “Her kim akşam namazından sonra altı rekat namaz kılarsa denizin köpükleri kadar da olsa Allah Teala onun günahlarını mağfiret eder.”  Ayrıca bu konuda, Ebu Hureyre (ra)den nakledilen bir hadiste, Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim akşam namazından sonra aralarında kötü bir şey konuşmaksızın altı rekat namaz kılarsa, (kıldığı bu altı rekatlık namaz) onun için on iki senelik ibadete denk kılınır.”

Özellikle İsra suresinde geçen evvabin kelimesi müfessirler tarafından “günah işlediğinde derhal tövbe edip Allah’a yönelen, Allah’a itaat ederek hayır işleyen kimseler” şeklinde açıklanmıştır.

Nasıl Kılınır?

Bu namaz altı rekat olup akşam namazından sonra, bir iki veya üç selamla kılınabilir.

Screenshot_1

Teravih Namazı

Arapçada “terviha” kelimesinin çoğulu olan teravih, sözlükte rahatlatmak, dinlendirmek anlamlarına gelir. Ramazan ayına mahsus olan bu namaz yatsı namazı kılındıktan sonra başlar ve sabah namazı vaktine kadar devam eder. Teravih namazı vitirden önce ve ya vitirden sonra kılınabilir. Fakat teravih namazını önce kılıp vitir namazını sonra kılmak daha uygundur. Teravih namazı, orucun değil Ramazan ayının sünnetidir. Bu sebeple oruç tutmayan hasta ve yolcular da Teravih kılabilir.

Teravih namazının kılınmaya başlamasını Hz. Aişe(r.a) validemiz şöyle anlatır:

“Ramazan’da bir gece Efendimiz mescitte Teravih namazı kıldı. İnsanlar da ona tabi olarak namaz kıldılar. İkinci gece yine kıldı, o gece cemaat çoğaldı. Daha sonra üçüncü veya dördüncü gece cemaat toplandı, fakat Efendimiz mescide çıkmadı. Sabah olunca: «‒Gece toplandığınızı gördüm, ama Teravih namazının size farz kılınmasından korktuğum için çıkıp size teravih kıldırmadım.» buyurdular.

Teravih Namazının Kılınışı

Teravih namazını dört rekatta bir selam vererek kılmak caizdir fakat iki rekatta bir selam vererek kılmak daha faziletlidir. Her dört rekatın sonunda bir miktar oturup dinlenmek uygundur. Bu dinlenmelerde tehlil (la ilahe illallah) demek ve salavat ile meşgul olunması uygundur.

56

 

Namaz Kılmanın Vücuda Faydaları

itikaf

Namazın en önemli ibadetimiz olmasının yanında, sosyal, psikolojik, ekonomik, ahlaki ve fizyolojik faydaları da vardır. Bu faydalara bakacak olursak;

  • Namaz, günü 5 kısma ayırarak günlük bir program oluşturur.
  • Göz kasları uzağa ve yakına bakarken devamlı çalışırlar. Uzmanlar göz merceklerinin kasılmadan görebildiği ve böylelikle rahatlayıp dinlendiği mesafenin 1,5 metre civarında olduğunu söylerler. Bu da namaz esnasında gözlerin secde yaptığı yere olan uzaklığıdır.
  • Teheccüd zamanı olan gece 03.30 saatlerinde uyanık olanlar o saatteki serotonin salgısı ile ruh sağlıklarını korurlar.
  • Rükudayken sırt ve mide kasları çalışır. Mide ve çevresi üzerindeki yağların eritilmesi sağlanır. Secdede ise baldır ve uyluk kasları hareketlenir. Bağırsakların hareketi sağlanıp kabızlığı önlemeye yarar.
  • Rüku ve secdelerde eğilip kalkıldığı için göz ve saçlı deri namaz kılan kimselerde kılmayanlara göre 80 kez daha fazla kanlanır. Beynin ön lobu secdede daha fazla kanlandığı için hafıza ve şahsiyet bozukluklarına çok daha az miktarda rastlanır.
  • Namazdaki ritmik hareketler, günlük hayatta çalıştırılamayan adale ve eklemleri çalıştırarak, artroz ve kireçlenme gibi eklem hastalıklarını ve adale tutulmalarını önler.
  • Namaz bizler için Allah’a karşı görevini yerine getirmek, O’ndan yardım talep etmek ve bütün bunların manevi güzelliğini yaşamaktır. Bu duygular içinde konsantre olan insanların beyinlerinde Dopamin, Interleukin-2 gibi maddeler salgılanır. Dopamin rahatlık, ferahlık veren, güzel duygular sağlayan bir maddedir. Interleukin-2 ise insanın savunma sistemini kuvvetlendirir.
  • Sabaha karşı metabolizmanın en düşük olduğu saatlerde uykuda kalp krizi geçirme riski daha fazladır fakat o saatlerde sabah namazına kalkan kişilerde bu risk ortadan kalkmaktadır. Ayrıca sabah namazı saatlerinde uyanık olan insanlarda vücudu gün boyu dayanıklı ve diri tutan hormonlar salgılanmaktadır.
  • Işın Teknolojisi Merkezi Bölümü Başkanı Biyoloji profesörü Muhammed Ziyaeddin Hamid yaptığı araştırmalarda hamilelerde secdenin oldukça yararlı olduğunu, ceninin şekil bozukluklarına mani olduğunu saptamıştır.
  • Aynı araştırmada elektrik yükünün vücuttan sağlıklı bir şekilde atılması için secde anında kıbleye dönmek gerektiğini bildiren Profesör Ziyaeddin, Kabe’nin yeryüzünün merkezi olduğunu ve yeryüzünün merkezine yönelmenin vücuttaki elektrik yükünü dışarı atmak için en uygun pozisyon olduğunu söylemiştir.
  • Namaz kılanlarda tevekkül duygusu, otomatik olarak gelişir. Ruh hastalıklarında önemli bir rolü olan vesveseler ve evhamlar da böylece giderilmiş olur.
  • Namazdaki izometrik hareketler midedeki gıdaların iyi karışmasına, safranın kolay akmasına ve dolayısıyla safra kesesinde birikinti olmamasına, pankreastaki enzimlerin kolay boşalmasına yardımcı olur.

Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi Profesörü Dr. Hans Tischer namazı incelemiş ve şöyle bir yargıya varmıştır:

“Müslümanların namazı ortopedik açıdan bacaklar, diz, kalça ve ayak bilekleri hatta parmak eklemlerine varıncaya kadar vücudun her eklemini hareket ettirir. Ayrıca boyun, omuz, kol, bacak, sırt ve karın kaslarının tümünü büyük bir ahenk içinde kasılıp yumuşatmakta ve böylece tam bir sağlık kaynağı olmaktadır. Üstelik tüm bu faydalı hareketler günde beş defa tekrarlanmaktadır. Vücut için bundan daha faydalı daha rahatlatıcı bir hareketler topluluğu düşünülemez.”

 

 

Teheccüd Namazı

Hz. Muhammed(s.a.v), gece namazlarında bazen kıraati kısa yapar; zaman zaman da uzatırdı. Hz. Peygamber (s.a.v) her gece namaz kılarken (İsra) ve (Zümer) surelerini okurdu. Daha uzun ya da daha kısa sureler okuduğu da bilinmektedir.

Cenab-ı Hak, Peygamber Efendimiz’ e (s.a.v) bu namazı şu ayetle emretmiştir:

“Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud’a ulaştırsın.” (İsra,79)

Teheccüd namazı Efendimize vacip yani farz hükmündeydi. Bu namaz O’nun ümmeti için sünnet-i müekkededir. Efendimiz gece namazını hiç terk etmezdi. Öyle ki hastalanacak veya ağırlık hissedecek olsa oturarak kılardı. “Sabah namazından önce kılınan iki rek’at nafile namaz dünyanın tamamından daha hayırlıdır.” buyurmuştur. Peygamber efendimiz(s.a.v) ayakları şişecek kadar kendinden geçerek kıldığı teheccüd namazına olan isteğini ise şöyle dile getirmiştir:

“Allah her peygamberde belirli bir şeye karşı aşırı bir istek yaratmıştır. Benim en çok hoşlandığım şey de gece ibadetidir.”

Allah’a yaklaştıran en önemli ibadet olması sebebiyle ümmetinin de bu nimetten nasiplenmelerini istemiştir. Efendimiz, bir gece Ali ile Fatıma(r.a)’nın kapısını çalmış ve onlara:

 “Namaz kılmayacak mısınız?” buyurarak geceyi boş geçirmemelerini istemişti.

Diğer ashabına da:

“Aman gece kalkmaya gayret edin! Çünkü o(gece namazı) sizden önceki salih kimselerin adeti ve Allah’a yakınlıktır. Bu ibadet günahlardan alı kor, hatalara kefaret olur ve bedenden dertleri giderir.” buyurarak onları huzurun kaynağına yöneltmek istemişti.

Teheccüd Namazının Vakti

Teheccüd namazının vaktiyle ilgili olarak Peygamberimizden gelen rivayetlerde, gecenin ortası veya son kısmının namaz, dua ve istiğfarla geçirilmesi tavsiye edilmektedir.

Peygamber efendimiz yatsı namazını kılıp vitri kılmadan uyuduktan sonra, gecenin ortalarına doğru veya ortasından hemen sonra uyanır, ondan sonra ibadete başlar, bir süre namaz kıldıktan sonra vitir namazını ve sonra da sabah namazının sünnetini kılardı.

Sünnet olan bu sıralamayı şu şekilde yapabiliriz:

  • Yatsı namazı
  • Bir miktar uyuyup uyanma
  • Teheccüd namazı
  • Vitir namazı
  • Sabah namazı

Teheccüd namazı, sabah namazı vaktinin girmesine kadar kılınabilir. Eğer sabah namazı vakti girdiği halde teheccüd namazını kılamadıysak Hazret-i Aişe (ra) diyor ki:

“Resulullah Efendimiz (s.a.v) ağrı, sızı veya başka bir sebeple gece namazını kılamadığında, gündüzün on iki rekat kılardı.”

Hz. Ömer’den (ra) bir rivayete göre ise Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurdu ki:

“Kim devam ettiği gece ibadetini veya virdini yapmadan uyuya kalırsa, onu sabah namazı ile öğle namazı arasında ifa ettiğinde, geceleyin ifa etmişçesine sevap yazılır.”

Teheccüd Namazının Kılınışı

Bu özel namaz bir nafile namaz olarak geçmektedir. Bu nedenle isteyen istediği kadar kılabilir. Genellikle 2,4,8 rekat olarak çiftli sayılarda kılınması tavsiye edilmiştir. 2 rekatta bir selam vermek peygamber efendimizin sünnetidir. Her namazda olduğu gibi teheccüd namazına başlamadan öncede niyet etmemiz gerekmektedir. İki rekattan fazla kılındığında selam aralarında konuşma, yeme içme gibi namaza aykırı davranışlarda bulunulmamış ise, tekrar niyet etmek gerekmez. Teheccüd namazına  “Niyet ettim Allah rızası için teheccüd namazı kılmaya” diye niyet edilir. Dört rekat olarak kılınırsa, ikinci rekat sonunda teşehhüd için oturulduğunda “tahiyyat”tan sonra “Allahumme salli” ve “Allahumme barik” okunur. Üçüncü rekat için ayağa kalkındığında önce “Subhaneke” okunur, Euzu besmele çekilir ve Fatiha suresi okunur.

Teheccüd Namazı Tespihi

Teheccüd namazı ardından her namazdan sonra olduğu gibi tespih çekilebilir. Peygamber efendimiz tespih çekmekle ilgili hadisinde şöyle buyurmuştur;

“Her namazı kıldığınızda 33 kere SÜBHANALLAH, 33 kere ELHAMDÜLİLLAH, 34 kere ALLAHUEKBER, 10 kere de LAİLAHE İLLALLAH derseniz sizi sevapta geçen zenginlere yetişmiş olursunuz ve sizden sonrakiler de bunları yapmadıkları sürece sizi geçemezler.”

 Teheccüd Namazı Duası

Peygamberimiz (s.a.v), teheccüd namazı kılmak için gece kalkınca şu duayı okumuştur:

5-TEHECCÜDE-KALKINCA-2

“Allahumme lekel hamdü ente kayyimus semavati velerdi ve men fihinne ve lekel hamdü ente nürus semavati velerdi ve men fihinne velekel hamdü ente elikussemavati velerdi men fihinne ve lekel hamdü entel hakku ve va’duke hakkun ve likauke hakkun ve kavluke hakkun ve velcennetü hakkun vennaru hakkun vennebiyyune hakkun ve Muhammed’din (s.a.v.) hakkun vessaatu hakkun leke eslemtu ve bike amentü ve aleyke tevekkeltu ve ileyke enebtu ve bike hasemtu ve ileyke Allahumme hakemtu feğfirli ma kaddemtu ve ma ehhertu ve ma esrartü ve ma ealentu ente l’mukaddimu ve entel muahhiru la ilahe illa ente ve la havle ve la kuvvete illa billahi”

Anlamı

“Hamd olsun Sana Ya Rabb! Sen bütün semaları, arzı ve onlardakileri ayakta tutansın. Hamd sana mahsusdur ey Rabbim! Sen semalarda, arzda ve onlarda ne varsa hepsinin nurusun. Hamd Sana mahsusdur ey Rabbim! Sen semaların, arzın ve onlardakilerin malikisin. Ve Sana yine hamd olsun ki, Sen Hakk’sın. Senin va‘din de hak, Sana kavuşmak da hak, sözün de hak, cennet de hak, ateş de hak, nebiler de hak, Hz. Muhammed -salla’llahu  aleyhi ve sellem- de hak, kıyamet saati de hak. Sana teslim oldum ey Rabbim! Sana iman ettim, Sana tevekkül ettim ve Sana yöneldim. İnanmayanlara karşı, Sana dayanarak mücadele ettim ve neticede ancak Seni hakem olarak kabul ettim, benim evvelki yaptıklarımı da, sonradan yapacaklarımı da, gizli yaptıklarımı da, açık yaptıklarımı da mağfiret et. Öne alan da Sensin, geriye bırakan da Sensin. Senden başka ilah yoktur. Kuvvet ve kudret ancak, Allah’a dayanmakladır.”