Ettehiyyatü Duası’nın Hikayesi

Ettehiyyatü duası, miraç gecesi semaya yükseldikten sonra Cebrail A.S’ın bizzat şahit olduğu, Hz. Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa Sallahu Aleyhi Vesselem’in, Allah’u Teala ile aralarında perdeler kalkarak gerçekleşen dilek ve temenni sözlerinin dile getirilmiş halidir.

Allah’u Teala, kainatı onun yüzü suyu hürmetine yarattım dediği Allah Resulü, gök sema ehlinde, onu selam vererek karşılamıştır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Allah’u Teala’nın huzuruna varınca Cenab-ı Hakk’a hürmetlerini arz etmek niyetiyle

– “Ettehıyyatü lillahi vessalavatü vettayyibatü” demiş,

Allah’u Teala O’nu karşılayıp selamlayarak

-“Esselamü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berekatüh” demiş,

Tekrar Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) konuşarak

– “Esselamü aleyna ve ala ibadillahissalihin”

cümlesiyle Allah’ın selamına mukabelede bulunmuş ve Allah ile Peygamber Efendimiz’in bu güzel konuşmalarına şahit olan Cebrail ‘de bu manzaraya

“Eşhedü enlailahe illAllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasülüh” diyerek eşlik etmiştir ve böylece Ettehıyyatü duası ortaya çıkmıştır.

Hz. Peygamber Efendimiz şu şekilde buyurmuşlardır:

Bunu söylediğiniz zaman Allah’ın rahmeti ve bereketi gökte ve yerde bulunan her salih kula erişir.”

Ettehiyyatü duası kelime- i şehadet ile sona ermiştir.

Hz. Muhammed Efendimiz yeniden söz alıp şu sözlerle hitap etmiştir:

“Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına ve Hz. Muhammed’in Allah’ın kulu ve Resulu olduğuna şehadet ederim.”

Yani burada anlaşılacağı üzere Ettehiyyatü duası Allah’ın, Peygamberimizin ve Cebrail’in ortak sözüdür. Bir başka ifadeyle Allah’ın en büyük peygamberin ve en büyük meleğin sözlerinden oluşmaktadır.

Tahiyyat yani ettehiyyatü duası iki şehadet cümlesi içinde barındırdığı için adına “teşehhüd” denilmiştir.

Tahiyyat ise Tahiyye kelimesinin çoğuludur. Tahiyye ise selam, beka, azamet, afet ve noksanlardan uzak olmak, mülk, her çeşit tazim, büyüklenmek demektir.

Ettehiyatü Duası Arapça

للهِ، وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّـبَاتُ، اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ، السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَىعِبَادِ اللهِ الصَّالِحِينَ. أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ.

Ettehiyyatü Duası Okunuşu ve Anlamı

Ettehiyyatu lillahi vessalevatu vettayibat
“Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah’a dır.”

Esselamu aleyke eyyuhen-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berakatuhu
“Ey Peygamber! Allah’ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun.”

Esselamu aleyna ve ala ibadillahis-Salihîn.
“Selam bizim üzerimize ve Allah’ın bütün iyi kulları üzerine olsun.”

Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhû ve Rasuluh.
“Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O’nun kulu ve elçisidir.”

Ettehiyyatü Dua’sı Nerede Okunur?

Ettehiyatü duası bütün namazların ilk ve son oturuşlarında okunur.

İslamiyet Allah’ın selamını temsil eden dindir. Bu dini yaşayanlar salihlerdir.

Cenab-ı Hak, İslamiyet ve İslamiyet’i yaşayan salihler hürmetine dünyamıza barış ve esenlik lütfetsin. Üzerimize hidayetini arttırsın ve bizi de salihlerden eylesin.

Amin.

 

 

 

Fetih Suresi ve Fazileti

Dua etmek

İslamın yüce kitabı Kur’an-ı Kerim’in kendisini okuyanlara kazandırdığı güzelliklerin haddi hesabı yoktur. Kur’an okumanın faziletleri Kur’an’ın her suresi ve ayeti için geçerlidir. Bu faziletler doğrudan bizleri Kur’an okumaya teşvik ederler. Bu nedenle Fetih suresinin de fazileti ve sırları bütün insan sınıflarına, bütün memleketlerde ve bütün devirlerde insan hayatının bütününe, maddi ve manevi bir hidayet rehberidir. Kerim’in bir şefaatçi olarak ortaya çıkması ve kendisini okuyup ona göre yaşayanların elinden tutması, Allah’ım, ne güzel bir imkandır.

Fetih suresi Kur’an-ı Kerim’in kırk sekizinci suresidir.  Hicretin altıncı yılında Hudeybiye andlaşması dönüşünde Mekke ile Medine arasında nazil oldu. Yirmi dokuz ayet-i kerimedir. İslamiyet’in yakında elde edeceği fethi, başarı ve zaferi müjdelediğinden Suret-ül-Fetih denilmiştir. Surede; Peygamber Efendimiz ve müminler için verilen ve verilecek olan nimetler, münafıkların ve müşriklerin uğrayacağı azap hatırlatılmakta ve cihaddan geri kalanlar ve daha başka konular anlatılmaktadır.

Fetih suresiyle ilgili Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

ghadeer-671612-unsplashBu gece bana bir sure indirildi. O benim için, güneşin, üzerine doğduğu her şeyden daha se­vimlidir.” Sonra Resulullah Fetih suresini okudu.

Bir diğer Hadis-i Şerifte ise bu faziletli sureden Fetih suresini okuyan kimseye hudeybiye ağacının aItında Hz. Muhammed (Sav)’e biat eden kimse gibi sevap vardır. şeklinde bahsedilmiştir.

FETİH SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

1 – İnna fetahna leke fetham mübına

2 – Li yağfira lekellahü ma tekaddeme min zembike ve ma teahhara ve yütimme nı’metehu aleyke ve yehdiyeke sıratam müstekıyma

3 – Ve yensurakellahü nasran azıza

4 – Hüvellezı enzeles sekınete fı kulubil mü’minıne li yezdadu imanem mea ımanihim ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü alımen hakıma

5 – Li yüdhılel mü’minıne vel mü’minati cennatin tecrı min tahtihel enharu halidıne fıha ve yükeffira anhüm seyyiatihim ve kane zalike ındellahi fevzen azıyma

6 – Ve yüazzibel münafikıyne vel münafikati vel müşrikıne vel müşrikatiz zannıne billahi zannez sev’ aleyhim dairatüs sev’ ve ğadıbellahü aleyhim ve leanehüm ve eadde lehüm cehennem ve saet masıyra

7 – Ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü azızen hakıma

8 – İnna erselnake şahidev ve mübeşşirav ve nezıra

9 – Li tü’minu billahi ve rasulihi ve tüazziruhu ve tuvekkiruh ve tusebbihuhu bükreten ve ezıyla

10 – İnnellezıne yübayiuneke innema yübayiunellah yedüllahi fevka eydıhim fe men nekese fe innema yenküsü ala nefsih ve men evfa bi ma ahede aleyhüllahe fe se yü’tıhi ecran azıyma

11 – Se yekulü lekel mühallefune minel a’rabi şeğaletna emvalüna ve ehluna festağfir lena yekulune bi elsinetihim ma leyse fi kulubihim Kul fe mey yemlikü leküm minellahi şey’en in erade biküm darran ev erade biküm nefa bel kanellahü bima ta’melune habıra

12 – Bel zanentüm el ley yenkaliber rasulü vel mü’minune ila ehlıhim ebedev ve züyyine zalike fı kulubiküm ve zanentüm zannes sev’ ve küntüm kavmen bura

13 – Ve mel lem yü mim billahi ve rasulihı fe inna a’tedna lil kafirıne seıyra

14 – Ve lillahi mülküs semavati vel ard yağfiru li mey yeşaü ve yüazzibü mey yeşa’ ve kanellahü ğafurar rahıyma

15 – Se yekulül mühallefune izen talaktüm ila meğanime li te’huzuha zeruna nettebı’küm yürıdune ey yübeddilu kelamellah kul len tettebiuna kezaliküm kalellahü min kabl fe se yekulune bel tahsüdunena bel kanu la yefkahune illa kalıla

16 – Kul lil muhallefıne minel a’rabi se tüd’avne ila kavmin ülı be’sin şedıdin tükatilunehüm ev yüslimun fe in tütıy’u yü’tikümüllahü ecran hasena ve in tetevellev kema tevelleytüm min kablü yüazzibküm azaben elıma

17 – Leyse alel a’ma haracüv ve la alel a’raci haracüv ve la alel meriydı harac ve mey yütıılahe ve rasulehu yüdhılhü cennatin tecrı min tahtihel enhar ve mey yetevelle yüazzibhü azaben elıma

18 – Le kad radıyallahü anil mü’minıne iz yübayiuneke tahteş şecerati fe alime ma fı kulubihim fe enzeles sekınete aleyhim ve esabehüm fethan karıba

19 – Ve meğanime kesiraten ye’huzuneha ve kanallahü aziyzen hakiyma

20 – Ve adekümüllahü meğanime kesiraten te’huzuneha fe accele leküm hazihı ve keffe eydiyen nasi anküm ve li tekune ayetel lil mü’minıne ve yehdiyeküm sıratam müstekıyma

21 – Ve uhra lem takdiru aleyha kad ehatallahü biha ve kanellahü ala külli şey’in kadıra

22 – Ve lev katelekümüllezıne keferu le vellevül edbara sümme la yecidune veliyyev ve la nesıyra

23 – Sünnetellahilletı kad halet min kabl Ve len tecide li sünnetillahi tebdıla

24 – Ve hüvellezı keffe eydiyehüm anküm ve eydiyeküm anhüm bi batni mekkete mim ba’di en azferaküm aleyhim ve kanellahü bi ma ta’melune basıyra

25 – Hümüllezıne keferu ve sadduküm anil mescidil harami vel hedye ma’kufen ey yeblüğa mehılleh ve lev la ricalüm mü’minune ve nisaüm mü’minatül lem ta’lemuhüm en tetauhüm fe tüsıybeküm minhüm mearratüm bi ğayri ılm li yüdhılellahü fı rahmetihı mey yeşa’lev tezeyyelu le azzebnellezıne keferu minhüm azaben elıma

26 – İz cealellezıne keferu fi kulubihimül hamiyyete hameyyetel cahiliyyeti fe enzelellahü sekınetehu ala rasulihi ve alel mü’minıne ve elzemehüm kelimetet takva ve kanu ehakka biha ve ehleha ve kanellahü bi külli şey’in alıma

27 – Le kad sadekallahü rasulehür ru’ya bil hakk le tedhulünnel mescidel harame in şaellahü aminıne muhallikıyne ruuseküm ve mükassıriyne la tehafun fe alime ma lem ta’lemu fe ceale min duni zalike fethan karıba

28 – Hüvellezı erseIe rasulehu bil hüda ve dınil hakkı li yuzhirahu aled dıni küllih Ve kefa billahi şehıda

29 – Muhammedür rasulüllah vellezıne meahu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean süccedey yebteğune fadlem minellahi ve rıdvana sımahüm fı vücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevrati ve meselühüm fil incıl ke zer’ın ahrace şat’ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukıhı yu’cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadellahüllezıne amenu ve amilus salihati minhüm mağfiratev ve ecran azıyma

FETİH SURESİ TÜRKÇE MEALİ

1 – Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsan ettik.

2 – Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir.

3 – Ve sana Allah, şanlı bir zaferle yardım eder.

4 – İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O’dur. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır.

5 – Mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.

6 – Ve o Allah hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah’a ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük onların başlarına gelmiştir. Allah onlara gazap etmiş, lanetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır. Orası ne kötü bir yerdir!

7 – Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

8 – Şüphesiz biz seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

9 – Ki, Allah’a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O’na saygı gösteresiniz ve sabah akşam O’nu tesbih edesiniz.

10 – Herhalde sana bey’at edenler ancak Allah’a bey’at etmektedirler. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah’a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükafat verecektir.

11 – Yakında a’rabilerden geri kalmış olanlar sana diyecekler ki, “Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah’tan bizim bağışlanmamızı dile.” Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O’na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Hayır! Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

12 – Aslında siz Peygamber ve müminlerin, ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helaki hak etmiş bir topluluk oldunuz.

13 – Kim Allah’a ve Resulüne iman etmezse şüphesiz biz, kafirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır.

14 – Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. O, dilediğini bağışlar dilediğini azaplandırır. Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.

15 – Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: “Bırakın biz de arkanıza düşelim.” diyeceklerdir. Onlar, Allah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: “Bizi kıskanıyorsunuz.” diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.

16 – A’rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya Müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükafat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.

17 – Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim Allah’a ve peygamberine itaat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.

18 – And olsun o ağacın altında (Hudeybiye’de) sana bey’at ederlerken Allah, müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükafatlandırmıştır.

19 – Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükafatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

20 – Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaat etmiştir. Bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve Allah sizi doğru yola iletsin.

21 – Bundan başka sizin güç yetiremediğiniz, ama Allah’ın sizin için kuşattığı ganimetler de vardır. Allah her şeye kadirdir.

22 – Eğer kafirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.

23 – Allah’ın öteden beri gelen kanunu budur. Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

24 – O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke’nin göbeğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir.

25 – Onlar inkar eden ve sizin Mescid-i Haram’ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkar edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

26 – O zaman inkar edenler, kalplerine taassubu, cahiliyyet taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takva sözü üzerinde durdurdu. Zaten onlar buna pek layık ve ehil kimselerdi. Allah her şeyi bilendir.

27 – And olsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.

28 – Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O’dur. Şahit olarak Allah yeter.

29 – Muhammed Allah’ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kafirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kafirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükafat vaat etmiştir.

FETİH SURESİ FAZİLETLERİ

Rivayet Edildi ki:

  • Her kim Ramazan-ı Şerif hilalini gördüğü zaman, Fetih suresini 3 defa okursa, Allah’u Teala o kulunun rızkını gelecek sene aynı güne kadar bol bol ihsan eder, geçim sıkıntısı çekmez.
  • Bu sureyi 7 kere okuyan kimse her müşkülünü halledip her muradına nail olur.
  • Her kim 33 kere Fetih suresini okursa, hapisten kurtulur.
  • Olmasını istediği bir iş için bu sureyi üç veya beş veya yedi günde 41 defa okursa, o iş bi-iznillah hallolur.
  • Sıkıntı ve bunalımda olan bir kişi bu sureyi okursa, Allah’u Teala lütuf ve keremiyle o kimsenin gam ve kederini, sıkıntı ve üzüntüsünü giderir.
  • İmam Sa’lebi (rahimehullah) Fetih Suresinin fazileti hakkında şöyle buyurdu:
  •  “Fetih suresini okuyanların, meleklerin tesbihlerinden ve zikirlerinden nasibi vardır.
  • İşleri bakımından sıkıntıda olanlar okursa, Allah’u Teala o kimselerin işlerini kolaylaştırır ve sıkıntıdan kurtarır.
  • Her kim Besmele ile beraber Fetih Suresinin 1-3 ayetlerini okumaya devam ederse, işleri açılır ve büyük nimetlere kavuşur.
  • Fetih suresinin 29. ayetini okursa, duası kabul olur, dünya ve ahirette büyük rızıklara ulaşır, maddi ve manevi sıkıntılar için büyük faydası vardır. Bu ayeti yazıp üzerinde muska şeklinde taşırsa, Allah’u Teala o kişiyi görünür görünmez bütün kaza ve belalardan korur.

 

 

 

 

Duha Suresi ve Sırları

Duha Suresi, Kur’an’ın 93. suresidir. Mekke’de indirilmiş olup toplamda 11 ayetten oluşmaktadır.  Duha Suresi’nde; Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V)’in yetim olduğu, fakat asla yalnız olmadığından ve Cenab-ı Hakk’ın himayesi altında bulunduğundan bahsedilmektedir. Adını kuşluk vakti anlamına gelen ”Duha” kelimesinden alan ve kuşluk vaktine yemin edilen surede,  Hz.Peygamber‘e yetimi ve yoksulu asla hor görmemesi ve daima güzel davranması emredilmiştir.

Sure ile ilgili başka bir rivayet ise Necm Suresi ile ilgilidir. Bu surede ki açıklamalarda Peygamber Efendimizin Cebrail’i görmesi ve yaklaşması sonucunda Efendimizde bir heyecan oluşmuş. Yaşanan olaydan sonra kendini toparlaması sebebi ile belirli bir zaman vahiy kesilmiş, ardından da Duha suresi inmiştir. Surenin genel konusu, Vahyin kesilmesinin ardından üzüntüye düşen Peygamber Efendimizi (S.A.V) teselli etmek ve Rabbinin onu terk etmeyip ona darılmadığını belirtmesini ele aldığı gibi, bazı kaynaklar ise Kuran-ı Kerim’in gelecekten haberler verdiğini de söylemektedir.

Duha Suresi Okunuşu

بسم الله الرحمن الرحيم  الضُّحَى * وَاللَّيْلِ إِذَا سَجَى * مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَى * وَلَلْآَخِرَةُ خَيْرٌ لَكَ مِنَ الْأُولَى * وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَى * أَلَمْ يَجِدْكَ يَتِيمًا فَآَوَى * وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَى * وَوَجَدَكَ عَائِلًا فَأَغْنَى * فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ * وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ * وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ
Bismillahirrahmânirrahîm
1- Vedduha
2- Velleyli iza seca
3- Ma vedde’ake rabbüke ve ma kala
4- Ve lel’ahıretü hayrün leke minel’ula
5- Ve lesevfe yu’tıyke rabbüke feterda
6- Elem yecidke yetiymen feava
7- Ve vecedeke dallen feheda
8- Ve vecedeke ‘ailen feağna
9- Femmel yetiyme fela takher
10- Ve emmessaile fela tenher
11- Ve emma binı’meti rabbike fehaddis

Duha Suresi Anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
1- Andolsun kuşluk vaktine
2- ve dindiği zaman o geceye ki,
3- Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı!
4- Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
5- ileride Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın!
6- O, seni bir yetim iken barındırmadı mı?
7- Seni, yol bilmez iken (doğru) yola koymadı mı?
8- Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?
9- Öyle ise, sakın yetime kahretme (onu horlama)!
10- El açıp isteyeni de azarlama!
11- Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat!

Duha Suresinin Faziletleri

Duha suresini okuyanlara Allah-ü Teala Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in şefaatina layık gördüğü kulları arasına alacak ve o kişiye yetimlerin, dilencilerin sayısının on katı kadar sevap yazılacaktır diye hadisle duha suresinin faziletleri bizlere müjdelenmiştir.

Peygamber Efendimiz(s.av) buyurdu ki; Duha süresini okuyana; Allahü Teâlâ mahşer günü,ev halkına,akrabalarına,komşularına,dostlarına şefaat izni verir. Duha süresini okuyan kimseye Arafatta benimle beraber olana ecir verilir.

Herhangi bir kimse sabah, akşam bu sureyi yedişer defa okursa, o kimsenin hiçbir şeyi kaybolmaz. Bulaşıcı hastalıklardan ve kötü huylu kimselerin şerrinden Allah’u Teala o kimseyi korur. Kendi öz canından başka yakınlarını da Allah’u Teala koruması altında bulundurur.

İmam-ı Gazali (Kuddise Sirruh) hazretleri buyurdu ki: “Ashabı Kiram ve Tabiinden bir gurup, bir şey kaybettikleri zaman, Dua suresini okur ve kaybettiklerini bulurlardı.”

Bir başka rivayette şöyledir: “Kaybedilen şeyin bulunması için 41 defa okunması iyidir.” Kaybedilen bir şeyin bulunması için Duha suresi okunursa, kendisine o şeyin yeri biiznillah bildirilir.

 

*Okumaya devam edenler, ruhi bunalım ve sıkıntıdan Allah’u Teala’nın izni ile kurtulur.

*Her gün sabah namazından sonra okuyan, her türlü kötülüklerden korunur.

*Evinde geçimsizlik, veba, taun ve cin girmez, Evi demir bir sur gibi korur.

 

Muharrem Ayı ve Faziletleri

Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kur’ân-ı kerimde kıymet verilen dört aydan biri olan Muharrem ayı, bu yıl 11 Eylül’de idrak edilmeye başladı. Peygamber efendimizin Allah’ın ayı olarak adlandırdığı bu mübarek ay 10 Ekim’de sona erecek. Bu ay, Allah’ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir. Bu ayın başında, ortasında veya sonunda oruç tutmak büyük bir öneme sahip olmakla birlikte faziletlidir.

 “Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah’ın ayı Muharremde tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır.” 

Cenabı-ı Allah’ın ilahi bereket ve feyzinin, ihsan ve kereminin bol bol kullarına ihsan edildiği bu ayın 10. Günü ise Aşure Günü olarak adlandırılmaktadır. İslamda oldukça mühim hadiselerin yaşandığı aşure günü  bu yıl 20 Eylül’de idrak edilecek. Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde Yahûdiler sadece Muharrem ayının 10. (âşûre) gününde oruç tuttuklarından, onlarınkine benzememesi için öncesine veya sonuna bir gün ilave edilerek oruç tutulmasını tavsiye edilmektedir. Bu günde oruçtan hariç hayır işlemek ve sadaka vermek gibi güzel adetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkanı doğrultusunda ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hadiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü’minin aile efradına Aşure Günü’nde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.

AŞURE GÜNÜ’NDE NELER OLDU?

– Hz. Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişi hicri 61’de Muharrem’in onuncu gününde (10 Ekim, 680) Kerbelâ’da Yezid’in ordusunca katledilmiştir,

– Hz. Âdem’in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi,

– Hz. İdris’in diri olarak göğe yükseltilmesi,

– Hz. Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması,

– Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması,

– Hz. Yakup’un oğlu Yusuf’a kavuşması,

– Hz. Eyyub’un hastalıklarının iyileşmesi,

– Hz. Musa’nın Kızıldeniz’den geçip İsrailoğulları’nı firavun’dan kurtarması,

– Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması,

– Hz. İsa’nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi.

Kerbela Olayı Nedir?

Kerbela Olayı, Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 yareninin, ailesinden pek çok kişinin esir alınıp Yezid tarafından Irak’ın Kerbela mevkiinde şehit edilmesi olayıdır.

Cenab-ı Allah, 33 kılıç yarası ve 34 darbeyle şehit düşen, şehadet şerbetini içen, İslam uğrunda her daim mücadele etmiş Hz. Hüseyin ve yarenlerinin bu acı olayı her yıl Muharrem ayında matem atmosferinde anılır…

MUHARREM AYI DUASI

“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ım! Sen ebedîsin, Kadîm’sin, dirisin, Kerîm’sin, Hannân’sın, Mennân’sın.Bu yeni sene içinde beni ilâhî rahmetten kovulmuş şeytandan korumanı istiyorum. Şu dâimâ kötülüğü emreden nefse karşı yardımını istiyorum.Yine Sana yaklaştıracak şeylerle meşgul olabilmem için yardımını istiyorum, ey Celâl ve İkrâm Sâhibi olan Allah’ım! Rahmetinle lutfeyle ey merhametlilerin en merhametlisi!”

Muharrem Ayı içerisinde aşure tatlısı yapıp dağıtmak yaygın geleneklerden biridir.

 Peki; aşure nasıl yapılır?

AŞURE MALZEMELERİ

* 2 su bardağı haşlanmış nohut
* 2 su bardağı haşlanmış kuru fasulye
* 7 su bardağı toz şeker
* 1 kg haşlanmış buğday
* 1 su bardağı pirinç
* 150 gr kuru dut
* 150 gr kuru kayısı
* 150 gr kuru incir
* 150 gr kuru üzüm
* 5 adet elma
* 2 adet portakal
* 1 adet ayva
* 10 adet karanfil
* 2 yemek kaşığı gül suyu

SÜSLEMEK İÇİN;

* Nar
* Fındık
* Ceviz
* File Antep fıstığı
* Toz tarçın

Meyveleri küp küp doğrayın. Ayvaları kaynatın. Kayısıları ıslatın. Geniş bir tencereye haşlanmış buğday, haşlanmış kuru fasulye, haşlanmış nohutu koyalım üzerine geçecek kadar sıcak su koyun ve kaynatın. Pirinci yıkayıp süzün ve tencereye katın. Ayvaları, elmayı, kayısıyı, portakalları , kuru üzümü , gül suyunu(isteğe bağlı) ekleyin kaynatmaya devam edin. Kuru dut ve inciri en son ekleyin( kararmasını önlemek için). Bir elmaya karanfilleri batırın ve tencereye atın (karanfilin aşureye kokusunu vermesini istiyoruz) ve 5 dk sonra çıkartın. Pişen aşureye en son şekeri koyup ocağın altını kapatın. Kaselere doldurduğumuz aşureleri nar, fındık, ceviz, file Antep fıstığı ve cevizle süsleyerek ikram edebilirsiniz. Afiyet olsun.

 

 

 

 

 

 

İnşirah Suresi

بسم الله الرحمن الرحيم (‘) أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ (‘) وَوَضَعْنَا عَنْكَ وِزْرَكَ (‘) الَّذِي أَنْقَضَ ظَهْرَكَ (‘) وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَ (‘) فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا (‘) إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا(‘) فَإِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْ (‘) وَإِلَى رَبِّكَ فَارْغَبْ

Okunuşu:

Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Elem neşrah leke sadrek
2- Ve vada’na ‘anke vizreke
3- Elleziy enkada zahreke
4- Ve refa’na leke zikreke
5- Feinne me’al’usri yüsren
6- İnne me’al’usri yüsren
7- Feiza ferağte fensab
8- Ve ila rabbike ferğab

Anlamı:

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.

1- Senin için bağrını açmadık mı?
2- İndirmedik mi senden o yükünü?
3- O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?
4- Senin şanını yüceltmedik mi?
5- Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.
6- Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var!
7- O halde boş kaldığında yine kalk yorul!
8- Ve ancak Rabbinden ümit et, hep O’na doğrul!

Faziletleri:

Bunalımda olanların, başı daralanların, kalp sıkıntısını gidermek isteyenlerin selamete çıkması, her türlü sıkıntıya karşı ümit var olmaları açısından motivasyon kaynağıdır.
6. Ayette de belirtildiği üzere, bir zorlukla karşılaşan kimseye iki kolaylık birden verileceği ifade edilmiştir. Bu da Allah(c.c)’ın rahmet nazarının ne kadar geniş olduğunun göstergesidir. Kulun sıkıntısı ne kadar büyük olursa olsun, kalpleri elinde bulunduran ve istediği gibi evirip çeviren Allah(c.c), dünya imtihanında kendisini terk etmeyip sabreden kullarına bu sabırlarının mükâfatı olarak iki kolaylık birden vereceğini müjdelemiştir. O halde kul, geçici dünya sıkıntılarına karşı sabretmeli, zorluklar karşısında isyankar olup ahiretini üç günlük dünya sıkıntısı için heba etmemelidir. Hz. Peygamber de bununla alakalı olarak,

‘’Elem neşrah leke’yi okuyan kimse bana gelip de sıkıntımı alan kimse gibidir’’ buyurmuşlardır.
Günde 79 defa okunması gerektiği rivayet edilmiş ve 5 vakit namazdan sonra okunması tavsiye edilmiştir.
* Bu sureyi okuyan kimsenin rızkı kolaylaşır.
Rızkı veren yüce Yaradanımız olduğu için kişi, emek sarf ettikten sonra tevekkül niyetiyle bu sureyi okur faydasını da rabbinden umarsa hayırlı rızık kapıları kendisine Allah’ın izniyle açılacaktır.
Her gün 7 defa okunması gerektiği rivayet edilmiştir.
Muradlarına ermek isteyen kimselerin isteklerinin kabulüne mazhar olur.
Duada ısrarcı olmak önemlidir. Kişi, muradının gerçekleşmesi için samimiyetle duasında ısrar eder ve İnşirah Suresini her namazdan sonra okursa ‘’Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık vardır’’ ayetinin tecellisini Allah’ın izniyle görecektir.
Manevi anlamda ilerlemek isteyenlerin, elde etmiş olduğu ilmi muhafaza etmek isteyenlerin günde 79 defa okumaları gerekir.
Allah’ın izni ile kalp ve göğüsle ilgili hastalıklara şifa verir.
Burada da değinmek isterim ki;
Kişi, tedbirini almadan sadece kavli dua yapmak suretiyle Allah’tan yardım istememelidir. Dua ve surelerin tesiri, kişinin tedbirini almasından sonra kendisini hissettirecektir. Eğer fiili duayı yapmadan sadece kavli dua ile hareket edilecek olsaydı, bunu önce Resulullah’ın hayatında görürdük.
Bu sureyi okuyanda vesvese, korku, evham ve endişe de yok olur.
* Ezber kabiliyeti olmayan ya da unutkan olan kimseler için de hafıza kuvvetlendiricidir.
Bununla alakalı olarak bir kısım ulema, ezber sorunu yaşayanların İnşirah Suresi ayetlerini kâğıda yazıp zemzem suyunda yazıları silininceye kadar beklettikten sonra içmesini ezber kabiliyetinin açılması için çok faydalı görmüştür.
Bu sureyi okuyan kişinin üzerinden çalışma ve ibadet yapma tembelliği kalkar.
Sonuç olarak ise şunları söyleyebilirim; İnşirah Suresi ile rahatlamak, ferahlamak isteyen bir Müslüman, hayata bakış açısını gözden geçirerek bu surenin faydalarını yemek tarifi niteliğinde değil de uygulamaya geçirilmesi gereken tefekkür ayetleri olarak görmelidir.