Namaz Vakitleri Dışında Kapalı Camiler ve Diyanet İşleri Başkanlığı

Namaz vakitleri dışında kapalı olan birçok cami var. Diyanet İşleri Başkanlığı‘nın bu konuda bir denetim çalışması var mı bilmiyorum. Ancak İstanbul gibi mübarek bir belde de yaşayan bir mümin olarak bu durum bizi çok üzüyor. En kötüsü de namaz vakitleri dışında kapalı olan cami imam ve müezzinlerinin “sorumluluk duygusu” hissetmemesi.

Geçtiğimiz hafta Cumartesi öğle ezanı öncesinde bizzat başımdan geçen olayı anlatmak istiyorum. Hacerülesved’in 3 parçasının bulunduğu Fatih’teki Sokullu Mehmet Paşa Camii‘ne gidip, mübarek Hacerülesved önünde selamlama sonrası Kur’an okumak istedik. Fakat Camii kapalıydı, üstelik dışarıda namaz kılabileceğimiz halılı bir bölüm de bulunmuyordu. Camii’de yetkili imam ve müezzinin telefonlarının yazılı olduğu görünür bir tabela da yoktu. Camii külliyesinde bulunan Kur’an Kursundaki çocukların birinden Salih Hoca ve Hamit Hoca’nın cep telefon numaralarını buldum. Hocaları aradım, ancak hocalardan biri izinli olduğunu söyledi, diğeri de çok uzakta evde olduğunu ancak ezan’dan yarım saat vs önce camiiye geleceğini ve daha önce gelmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Anlamadığım konu şu ki: Diyanet’in camilerin sadece namaz vakitlerinde açılmasıyla iglili bir kuralının bulunup bulunmadığı. Yoksa hocalar kendi kafalarına göre mi kural uyguluyorlar? Eğer özel işleri varsa ve camii’de bulunmuyorlarsa neden görünür bir yere irtibat numaralarını bırakmıyorlar. Camii’de bulunmadıkları zaman yapamadıkları tebliğ ve işrat faaliyetlerinden dolayı hiç suçluluk duygusu duymuyorlar mı?

Camii kapalı olduğu için rüsgarlı bir havada avluda bulunan bir bank’ta Kur’an okumaya başladım. Birçok yerli ve yabancı turistin camii’yi ziyaret etmek isteyip, içeri giremeden geri döndüğünü gördüm. Hatta yabancı turistler okuduğum Kur’an-ı dinlemek için yanıma oturdular. Hacerülesved’in bulunduğu bu kadar önemli bir Camii’nin imamı, müezzini veya sorumlusu İslam’ı anlatamadığı yabancı turistler ve camii’nin önemini anlamatığı Türk turistler için suçluluk duygusu dumuyor mu? Gerçekten merak ediyorum.

Hocalarımızın makalenin başındaki Cennet’ül Baki kabristanının resmine iyice bakmalarını istiyoruz. Burada yatan sahabiler ömürlerini İslamın yayılması için harcadılar, çalıştılar, binbir türlü zorlukla mücadele ettiler. Hocalarımızın sahabilerin hayatını tekrar okumalarına ve bu minvalde görevlerini tekrar düşünmelerine davet ediyoruz.

Umarım Diyanet İşleri bu makalemizi okuyup, uygun bir cevap yazar ve sitemizde yayınlarız. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Lütfen yorumlarınızı paylaşın. Allah (c.c) razı olsun.