Hz. Ebubekir’in Müslüman Oluşu

Hz. Ebu Bekir (r.a) nezih bir hayat geçiren bir zat idi. Daima iyilik yapmayı severdi. İslamiyet’ten evvel doğru, insaniyet-perver bir tüccardı. Bir diğer mühim vasfı da Kureyş ailelerinin soy soplarını, iyilik ve kötülüklerini gayet iyi bilmesiydi. Cahiliyet devrinin kötülüklerinden uzak kalmıştı. Fena hallerden kaçınırdı. Cahiliyet devrinde bile bir damla içki içmemiştir. Her şeyin mübah görüldüğü o cahiliyet devrinde temiz bir hayat geçirmiştir. Cahiliyet zamanında putperestlikten nefret ederdi ve hakikati araştıranlardandı. Hazret-i Ebu Bekir, eskiden beri Efendimizin en yakın dostlarından biriydi.

Resulullah Efendimiz, henüz açıktan davete başlamamıştı. Fakat yine de davası kulaktan kulağa yayılmış ve Kureyş’in ileri gelenleri tarafından duyulmuştu. Bu sıralarda Şam’da bulunan Hz. Ebu Bekir bir rüya görmüştür. Rüyasında bir ayın Mekke’ye indiğini, sonra bölünerek şehrin evlerine dağıldığını, sonra da toplanıp kendi evine girdiğini görmüştü. Bu rüyasını bazı alimlere anlattığında onlar gelmesi beklenen peygamberin pek yakında Mekke’den çıkacağını, kendisinin de ona uyup bahtiyarlar arasında yer alacağını söylemişlerdi.

Hz. Ebu Bekir seyahatten henüz dönmüştü. Başta Ebu Cehil, Ukbe bin Ebi Muayt ve bazı Kureyş ileri gelenleri ziyaret etmek için evine vardılar. Hz. Ebu Bekir “Ben Mekke’de yokken neler olup bitti? Önemli bir haber var mı?” diye sordu.

“Ey Ebu Bekir büyük iş var! Ebu Talib’in yetimi Muhammed, peygamberlik iddiasına kalkıştı. Biz de seni beklemeyi uygun bulduk. Artık, sen o dostuna git, ne edeceksen et.” dediler.

Hz. Ebu Bekir derhal Hz. Muhammed’in evine vardı:

“Ya Ebe’l-Kasım! Peygamberlik iddiasında bulunduğun, kavminden ayrıldığın ve atalarının dinini kötüleyip, inkar ettiğin doğru mu?” diye sordu.

Efendimiz, küçük yaşlarından beri beraber oldukları Hz. Ebu Bekir’in bu sözlerine önce tebessüm etti. Sonra da “Ya Ebu Bekir! Ben sana ve bütün insanlara gönderilmiş Allah’ın Resulüyüm. İnsanları tek olan Allah’a davet ediyorum. Sen de şehadet getir.” dedi. Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir;

“İddia ettiğin şeyde delilin nedir?”dedi.

Hz. Muhammed (s.a.v)  de:

“Şam’da gördüğün rüyadır” buyurdu.

Hz. Ebu Bekir’in akıl ve gönül aleminde bir anda şimşekler çaktı. Bu sözleri, küçük yaşından beri çok iyi tanıdığı, kendini candan seven ve sayan ve o ana kadar kendisinden doğru olmayan tek bir söz işitmediği Muhammedü’l-Emin’den duyuyordu. Hiçbir tereddüt ifadesi göstermeden derhal kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu.

İslama davet karşısında en ufak bir tereddüt göstermeyişini Resulullah Efendimiz şöyle anlatmıştır:

“Ebu Bekir’den başka imana davet ettiğim herkes bir duraklama, bir tereddüt, bir şaşkınlık geçirdi. Fakat o, kendisine İslamı anlattığım zaman ne durakladı ne de tereddüt etti.”

Efendimizi, bu itibarlı dostunun Müslüman olması fazlasıyla sevindirdi. Bu olay hakkında Hz. Aişe validemizden gelen rivayet şöyledir:

“Nebiyy-i Ekremi iki dağ aralığında, Hz. Ebu Bekir’in Müslüman olmasından daha çok sevindiren bir başka hadise olmamıştır.”

 

 

Hz. Ebubekir’in Müslüman Oluşu” için bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s