Esma-ül Hüsna “El Melik”

Bütün Kainatın Tek Sahibi ve mutlak hükümdarı

El Melik, tüm kainatın sahibi, tek ve mutlak hükümdarı anlamlarını taşır. Kuran’ı Kerim’de geçen Allah’ın 99 güzel isminden biridir. Bütün varlıkların gerçek sahibi ve onların tek hükümdarı olmak demektir. Allah’ın mülkü olan kainatta, Allah dilediği gibi tasarruf edebilir. Maddi ve manevi olmak üzere her açıdan güçlü olmak, emir sahibi olmak, insanlara söz dinletebilmek için insanların tarafından okunur. Bu isim Allah’tan her şeyi istemek için biz kullara bir fırsattır. Allah‘a yapılacak dualar, ondan istenecek her şey insanlara kul olduğunu hatırlatır, izzet ihsan eder.

İdarecilerin, devlet büyüklerinin gönlünü kazanmak için, güç ve iktidara sahip olmak için, kendini kabul ettirmek için bu zikre devam edilmelidir.Bu ismi sürekli olarak zikreden kişiler herkes tarafından aranılan, sözü dinlenen kişiler haline gelirler.Güneşin tepeden meylettiği anda yani zeval vaktinde bu ismi 100 kez okuyan, dünyadaki dertlerinden, kederlerinden kurtulur. Sabah namazının ardından 121 defa Ya Melik ismini zikreden fakirlikten, yokluktan kurtulur. Bu ismi her gün okumaya devam edenler ilim ve marifet sahibi olurlar.

Esma-ül Hüsna “Er Rahman”

ER- RAHMAN

er-rahmanYarattığı bütün varlıklara ayırt etmeden nimet veren, merhamette bulunan, onları esirgeyen ve bağışlayan, sınırsız merhamet kaynağı olan anlamına gelir.

Esmanın Geçtiği Kuran-ı Kerim Ayetleri

Allahın sıfatları atasında özel bir manaya sahiptir. Kuran’da Allah ismi yerine kullanılan tek esma Er Rahman’dır. Allah’ın sıfatları arasında sıfat-ı has olarak bilinir. Yine Kuran’da aynı adla suresi olan tek esma Er Rahman’dır.

De ki : “Rabbinizi ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur. Namazda sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut.” (İsra Suresi,110)

“Bizim için bu dünyada da bir iyilik yaz, ahirette de. Çünkü biz sana varan doğru yola yöneldik.” Allah, şöyle dedi : ” Azabım var ya, dilediğim kimseyi ona uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kapsamıştır. Onu, bana karşı gelmekten sakınanlara, zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.” (Araf Suresi, 156)

Merhamet etmek, acımak, esirgemek, korumak, affetmek, bağışlamak, nimet vermek, ikamet etmek anlamlarına gelir. Rahman kelimesi sözlük anlamı olarak temelde  çok merhametli olan demektir.

Kuran’da 57 kez geçen Rahman, Allah’a özgü bir sıfat olup Allah’tan başkaları için kullanılmamıştır. Bu isim “sıfat-ı galibe” olup Allah’ın güzel isimlerinin ikincisidir. Rahman kelimesi Kuran’da sadece tekil olarak kullanılmıştır, ikili ve çoğulu yoktur.

Allah’ın Rahman sıfatı Rahim sıfatından daha kapsamlı bir ifade taşır. Yüce Allah, Rahman sıfatının gereği olarak yarattığı bütün varlıklara merhamet eder. Bu konuda mümin-kafir, iyi-kötü, itaatkar-asi ayırımı yapmaz. O’nun bu muhteşem ve Mutlak merhameti her şeyi kuşatmıştır.

Ayetlerimize inanan kimseler sana geldiği zaman, onlara şöyle de: “Selam üzerinize olsun. Rabbiniz, kendi üzerine “rahmeti” yazdı. Öyle ki;sizden, kim cahillikle bir kötülük yapar, sonra onu yaptıktan sonra tövbe eder (mürşidin önünde) ve ıslah olursa, o taktirde muhakkak ki O (Allah), Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahim (rahmet nurunu gönderen)’dir.” (En’am,14)

“Bizim için bu dünyada da bir iyilik yaz, ahirette de. Çünkü biz sana varan doğru yola yöneldik.” Allah, şöyle dedi : ” Azabım var ya, dilediğim kimseyi ona uğratırım. Rahmetim ise herşeyi kapsamıştır. Onu, bana karşı gelmekten sakınanlara, zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.” (Araf, 156)

Allah’ın Rahman sıfatını daha iyi anlayabilmek için, bu sıfatın insandaki tecellisi olan merhamet duygusunu anlamak gerekir. Yani bu manayı kavrayabilmek için çıkış noktası insandaki merhamet duygusu olmalıdır.

Merhamet ; güçsüz ve muhtaç olana vicdan sahibi insanın yardım etme isteği duymasıdır. Bunu yapabilmesi için insanın yalın ve sahih bir vicdana sahip olması şarttır. Yani insan özündeki saf ve temiz olan vicdan duygusu, insanı muhtaç olan bir kimseye doğru yardım etmek için yönlendirir. Ve merhamet duygunun en önemli unsuru tecelli eder ve insan ” Rahmet ” etmek ihtiyacı duyar.

Ama Allah’ın merhameti çok farklıdır. İnsan ve Allah merhameti arasında Allah ile insan arasındaki fark kadar fark vardır. İnsan merhamet ettiği zaman maddi manevi beklentiye girer. Kendisine de o duruma düştüğü zaman merhamet edilmesini bekler.

Allah’ın merhametinde bu yoktur. O sınırsız, karşılıksız, sürekli ve koşulsuz merhamet eden, mutlak merhametin kaynağıdır.

Allah hepimize merhamet eylesin. Amin.