Kefaretler

Kefaret  bizlere bir ceza gibi gözükse de aslında düşünüldüğü gibi değildir. Kefaret bir ibadet çeşididir. Allah Teala bazı kusurları ve günahları birtakım vesilelerle bağışlayıp üstünü örter. Bu vesilelerden her birine de kefaret adı verilmiştir.

Beş çeşit kefaret vardır. Bunlar;

  • Oruç Bozma Kefareti
  • Adam Öldürmenin Kefareti
  • Zıhar Kefareti
  • Hacda ihramlı İken Tıraş Olma Kefareti
  • Yemin Kefareti

Bu kefaretler işlenen bir günaha verilen caydırıcı cezadır. Bu yüzden yasak olan şeylerden insanı engellerler. Hem işlenirse bağışlanmasına sebep olurlar. Başlıca kefaret çeşitleri şunlardır.

secde-etmek

ORUÇ BOZMA KEFARETİ

Ramazan ayında, orucunu kasten ve özürsüz olarak bozan her mükellefin üzerine kefaret gerekir. Bu kefaret, oruç tutmamanın değil, ramazan ayında niyet edilmiş bir orucu bozmanın cezasıdır. Böyle biri gücü yeterse;

  • Müslim veya gayrimüslim bir köle veya cariye azat eder.
  • Buna gücü yetmezse, ara vermeden peş peşe altmış gün kefaret orucu tutar. Bir gün de bozduğu orucu kaza eder. Böylece kefaretle birlikte altmış bir gün oruç tutmuş olur.
  • Buna da gücü yetmezse, sabah akşam olmak üzere her gün için bir fakiri doyurur veya bu miktarı para olarak verir. Yani altmış gün sabah akşam verilmelidir.

 

ADAM ÖLDÜRMENİN KEFARETİ

Bir Müslümanı yanlışlıkla öldüren kimseye kefaret gerekir. Öldürülen, İslam idaresi altında olan bir gayrimüslim olursa yine kefaret vacip olur. Mesela, ava atılan bir kur­şun ile bir şahsın öldürülmesi hata ile öldürme niteliğinde­dir. Burada kasıt yoktur. Hata ile adam öldürme kefareti gücü varsa bir mümin köle veya cariye azat etmektir. Buna gücü yoksa iki ay arka arkaya oruç tutmaktır.

 

ZIHAR KEFARETİ

Zıhar, bir kimsenin karısının vücudunu ve onun tam bir azasını kendisine ebedi olarak haram bulunan bir kadına veya bakması haram olan bir uzvuna benzetmesidir. Me­sela, bir kimsenin karısına, “Sen bana annem gibisin” ve ya, “Sen bana annemin arkası gibisin” ya da “Senin boy­nun annemin arkası gibidir” demesi gibi. Bu şekilde söz söyleyen kimse zıhar yapmış olur. Gerçekte kendisine he­lal olan bir şeyi haram göstermiş olmaktadır. Eşine karşı zıhar yoluna başvurmuş kimse zıhar kefaretini yerine getirmedikçe onunla cinsi münasebette bulun­ması helal olmaz.

Zıhar kefareti aynen oruç kefareti gibidir. Zıhar kefareti sırasıyla köle azat etmek, o yoksa peş peşe iki ay oruç tut­maktır. Sağlığı buna elverişli değilse altmış fakiri doyurur. Bu sıranın gözetilmesi mecburidir. İki ay peş peşe oruç tu­tarken hanımıyla cinsi münasebette bulunursa iki aylık oruca yeniden başlaması gerekir.

dua-eden-erkek

 

HACDA TIRAŞ OLMA KEFARETİ

Tıraş kefareti, hac için ihrama giren kimsenin bir maze­retten dolayı saçlarını vaktinden önce tıraş ettirmesiyle vacip olur. Bu, üç gün oruç tutmaktan ibarettir. Bu orucun peş peşe olması şart değildir, ayrı ayrı günlerde de tutulabilir.

İhramlı kimse eğer başının dörtte bir ve daha fazlasını veya sakalının dörtte birini mazeretsiz tıraş etse kendisine bir kurban cezası gerekir. Dörtte birden daha azını tıraş et­se sadaka verir.

 

YEMİN KEFARETİ

Yemin kefareti, yaptığı bir yemine riayet etmeyip onu bozan bir kimseye gereken bir kefarettir. Şu şekilde yerine getirilir.

  • Varsa ve gücü yeterse müslim veya gayrimüslim bir köle azat etmek,
  • On fakiri akşam sabah doyurmak,
  • On fakiri orta halde bir elbise ile giydirmek.
  • Bu üç şeyden hiçbirine gücü yetmeyen için peş peşe üç gün oruç tutmaktır. Bu orucun arasına adet hali bile ol­sa bir kesinti girerse yeniden tutulması gerekir.

On fakirin sabah akşam doyurulması yerine bir fakiri sabah akşam on gün doyurmak da yeteridir. Çünkü bir fakir değişik günlerde başka başka fakir yerindedir. Bir vakit ye­mek verip, bir vakit yemeğin bedelini vermek de caizdir. On ayrı fakire fitre miktarı bir şey verilmesi de yeterli olur. Ancak, bu kefaret için on fitre miktarı bir fakire bir günde veril­se, bir fitre verilmiş sayılır. Elbise vermek meselesi de bu­nun gibidir. Bir fakire on gün birer elbise verilmesi caizdir.

Fakire verilecek elbisenin onun vücudunun tamamım veya çoğunu örtecek bir halde bulunmalıdır. Bu elbisenin iki veya üç parçadan oluşması daha iyidir.

Kefaretin, yemin bozulduktan sonra yerine getirilmesi gerekir. Önce vermesi geçerli olmaz. Çünkü kefaret bir tövbe demektir. Tövbe ise günahtan sonra yapılır. Bir de kefaret, yemininde sadık olmanın yerine geçer.

Kefaretler” için bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s