Hac’dan Kaçma Bahaneleri Nelerdir?

Hac bahaneleri
Hac bahaneleri
Hac bahaneleri

Hac islamın 5 farzından biri. Diğer farzlardan farklı olarak içinde yolculuk da barındırıyor. Durumu yerinde olan her müslümanın hayatında en az 1 defa Hac yapması gerekiyor. Peki durumu müsati olmasına rağmen neden birçok kişi, hem de namazında niyazında olmasına rağmen hac yapmıyor? Şeytan türlü vesilelerle Hac yapmak isteyenleri nasıl kandırıyor.

Bahane 1: Henüz çok gencim. Yaşlanıp dünya hayatından elimi eteğimi çeker öğle giderim. Çünkü hac dönüşünde hacılık misyonuna ters bir hareket yapmak istemem.

Cevap 1: Enbiya 21/35’de, Allah (c.c) diyor ki: Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şet ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya, 21/35).

Enes b. Mâlik’den rivayet edildiğine göre: “Bir kere Peygamber (a.s.) bir takım çizgiler çizerek şöyle buyurdu: İşte bu çizgi insanın umduğu emelidir. Şu çizgide ecelidir. İnsan uzaktaki emelini beklerken kendisine en yakın olan ecel ansızın geliverir”.

Ecelin ansızın geleceğini biliyoruz ve hepimizin bir gün öleceği gün gibi aşikar. Dolayısıyla ne kadar yıl yaşayacağımızı nereden biliyoruz ki? Bize bu şekilde bir söz verildi mi?

Bahane 2: Çocuğumu evlendireyim, onların mürüvvetini göreyim ondan sonra giderim inşallah.

Cevap 2: Ne alakası var çocuk evlendirmek ile hac yapmanın. Rızkı veren Allah (c.c) tabiiki evlenen yardım edecektir. Acziyetimizin ve fakrımızın dışında yapabileceğimiz bir şey olmadığı halde neden hac parasını evlilik için saklamak ister anne ve babalar.

İmam Gazali ve Tırmizi’nin rivayet ettiği 2 hadis durumu çok iyi açıklıyor.

Kim (kendisine hac farz olduğu halde) hac etmeden ölürse, o kimse ister Yahudi olarak, isterse Hıristiyan olarak ölsün.” (Gazali, İhya, 1/264) “Kim, azığa ve kendisini Allah’ın evine ulaştıracak bir bineğe sahip olduğu halde haccetmezse, ha yahudi ha hıristiyan olarak ölmüş, farketmez.” (Tirmizi, Hac, 3).

Bahane 3: Hele şu borcum bitsin, elim biraz bollaşşsın giderim.

Cevap 3: Haccın şartlarından biri de “geçim ihtiyacından fazla olarak hacca götürüp getirecek ve geride kalanlara yetecek kadar, helal parası olmak.”tır.

İnanın o vakti beklerseniz ne kadar zengin olursanız olun hacca gitmeyi hep ertelersiniz. Şeytan zaten türlü türlü harcamalarla sizin Hac yapmamanız için elinden geleni ardına koymayacaktır.

  • Size yeni bir ev aldırır ve taksitleriyle uğraşırsınız.
  • Telefonunuz iyiyken size yeni bir “IPhone 6 aldırır”. Birden 2.000 TL üstü paranız gider.
  • Hac parasıyla aslında neler yapabileceğinizi size hatırlatır. Örneğin ortalama 2 haftalık bir hac 25.000 – 30.000 TL arasında değişiyor. Bu paketi de genel de çalışan ve 2 haftadan fazla vakti olmayanlar değerlendiriyor. Bu kişilere Şeytan “Bu parayla aslında Anadolu’da süper bir ev alabilirsin”, “Neden arabanı değiştirmiyorsun, düşünsene seninkini satıp üstüne jeep alabilirsin”, “Önce bir dünya turu yap, bak çok çok daz ucuza malolur”, “Çocuğun okul taksidi var, omun geleceği ne olacak” gibi bahaneler gösterir.

Unutmayın ki Hac yapacak kadar ve sonrasında geride bakmakla yükümlü olduklarınızla ilgilenecek kadar paranız varsa ivedilikle Hac yapmalısınız. Tabii burda geride kalanlara bakma konusunu da detaylandırmak lazım. Herkesin konfor seviyesi farklıdır. Burada ölçü Resulullah Hz. Muhammed (SAV)’dir.

 

 

 

Hacerülesved ve Kabe Hakemliği

Hacerülesvedin Taşınması

 

Hacerülesvedin Taşınması
Hacerülesvedin Taşınması – Kabe Hakemliği

Hacerülesved‘in ne olduğu ve biz Müslümanlar için önemini bir önceki yazımızda belirtmiştik. Bu makalede’de “Kabe Hakemliği” meselesini anlatacağız.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) henüz 35 yaşlarındaydı ve peygamberlik kendisine gelmemişti. Mekke’deki bir kadın, Kâbe Hareminde buhurdanlıkta Öd ağacı yaktığı sırada, buhurdanlıktan sıçrayan bir kıvılcımdan Kabe’nin kat kat olan örtüsü tutuşup tamamı ile yanmış, bu yüzden duvarlar da her taraftan gevşeyip çatlamıştı. Zaman, zaman sahilden gelen sel baskınları ile de Kabe’nin tabanı ve duvarları da iyice yıkılacak duruma gelmişti.

Dolayısıyla Kureyşliler Kâbe’nin duvarlarını onarıp sağlamlaştırmak ve üzerine de, tavan eklemek istiyorlar, fakat yıkmağa kalkıştılları takdirde azaba uğrayabileceklerinden korkuyorlar, aralarında düşünüp duruyorlardı.

Bu sırada inşaat malzemesi yüklü bir gemi Cidde sahillerinde parçaland ve bunu fırsat bilen Kureyşliler aralarında yardımlaşarak bu batan gemiden Kâbe inşası için gerekli malzemeleri satın aldılar. Böylece Kabe’nin inşaatı veya rekonstrüksiyonu başlamış bulundu.

Hacerülesved taşı yerine konulacağı zaman kabileler, birbirleriyle anlaşamadılar. Hatta bu iş o kadar ilerledi ki, kabileler arası kavgaya ramak kaldı. Kureyşiler, bu durumda dört veya beş gece beklediler. Sonrasında Kureyşin yaşlılarından Ebu Ümeyye b. Mugire bir teklifte bulundu; Teklifine göre, mescidin kapısından giren ilk kişi bu taşı koymak için hakem olacaktı. Bütün kavmin büyükleri bu teklifi kabul ettiler.

Tam bu sırada peygamberimiz içeri girdi, bütün Kureyşliler el çırparak El-Emin olan Sevgili Peygamberimizin hakemliğine razı olduklarını belirttiler.

Allah Rasulü’de cübbesini çıkardı, yere serdi, Hacerülesved‘i cübbenin üzerine koydu. Hz. Peygamberimiz de hakemlik yaparken bütün kabilelerden birer kişi alarak onu konulacak yere getirttikten sonra mübarek elleriyle taşı kaldırdı ve yerine koydu. Böylece çok ciddi bir ihtilaf önlendi.

Tarihte bu olaya “Kâbe hakemliği” denir.   

Hacerülesved Nedir, Nasıl Öpülür?

Hacerulesved
Hacerulesved
Hacerülesved

Hacerülesved Arapça’da “siyah taş” manasına geliyor. Kabe’nin doğru köşesinde yerden 1,5 m yükseklikte, gümüşten bir muhafaza içinde yer alan Hacerülesved tavafın başlangıç ve bitiş noktasını belirtir.  Hacerülesved yaklaşık 30 cm çapında ve yumurta biçiminde siyaha yakın koyu kırmızı renktedir. Hz. İbrahim tarafından Kabe’nin inşası esnasında tavafın başlangıç noktasını belirlemek amacıyla yerleştirilmiştir. Kabe’nin maruz kaldığı afetler ve suikastlar neticesinde Hacerülesved’de bazı hasar ve parçalanmalar meydana gelmiştir.

Hz. İbrahim tarafından Ebu Kubeys tepesinden alınarak Kabe’ye getirilen Hacerülesved‘in ilk başta bembeyaz olduğu, fakat daha sonra insanların dokunmaları ve günahkarlıkları nedeniyle siyahlaştığı söylenir. Aslında gümüş muhafazanın içindeki taş tamamen Hacerülesved değildir. Birçok kez kırılan Hacerülesved 8 parça taş halinde, gümüş muhafaza içindeki dolgu maddesine yapışmış bir vaziyette durmaktadır.

Hacerülesved tavafa başlama noktasını gösteren bir indikatördür. Hacerülesved‘in tam karşısındaki direkte yer alan yeşil renkli lamba da, tavafın başladığını işaret eder. Lambanın hizasına geldiğiniz zaman, Bismillahi Allahu Ekber.. ALLAH’ım! Sana inanarak, kitabım tasdik ede­rek, ahdine vefa göstererek, Peygamberin Muhammed (s.a.v.) m sünnetine uyarak tavafa başladım.” demek gerekir.

Rivayetlere göre Hacerülesved‘e dokunan kimsenin Rahman’ın eline dokunmuş gibi olduğu, Hacerülesved‘in kıyamet gününde Allah’ı (c.c) Rab olarak tanıyan kişilere şahitlik yapacağı söylenir. Hatta Hacerülesved’in kendisine istilam edenlere (selam verenlere) karşı kıyamet gününde şahitlik edeceği de belirtilir. Hz. Ömer, “Allah’a and olsun ki, senin zarar veya fayda vermeyen bir taş olduğunu biliyorum; eğer Resullullah’ı seni istilam ediyor görmeseydim, ben de seni istilam etmezdim. Resulullah’ı seni öperken görmeseydim, seni öpmezdim” demiştir.

Peki Hacerülesved‘e dokunup nasıl öpeceğiz? Yoğunluktan dolayı ve başkalarının hakkına girmemek için Hacerülesved genel de uzaktan istilam edilerek geçiliyor. İki eller yukarıda selam veriliyor, veya selam verilip eller kalbin üstüne konuluyor veya selam verilip avuç içi öpülüyor. Dokunmak veya öpmek isterseniz de izdihamı yarıp, kimseye zarar vermeden bu işlemi gerçekleştirmeniz gerekiyor. Ben ilk denememde Hacerülesved’e dokunabildim. Gözlüklerimi çıkardığım 2. seferde de zor da olsa Hacerülesved‘i öpebildim. Peki bu işin tekniği nedir?

Kabenin bölümleri
Kabenin bölümleri

Öncelikle vakitten başlayalım. Gördüğüm kadarıyla bu iş için en uygun zaman, öğle namazı sonrası. Güneş tam tepedeyken “bana göre” Kabe diğer zamanlara göre daha rahat oluyor ve Hacerülesved‘ee daha rahat yaklaşabiliyorsunuz.

1) Dolayısıyla ilk olarak öğle namazı sonrasına konsantre olmak lazım.

2) Sonrasında sağdaki resimde de göreceğiniz 9 nolu Yemânî veya Ruknülyemânî köşesinden yani Kabe’nin Güney köşesinden dalıp, kabe örtüsüne tutunmak gerekiyor.

3) Buradan Şâdervân denilen Kâbe duvarlarının diplerini yağmur ve sel sularından korumak amacıyla yapılan mermerden korumaya çıkarak yavaş adımlarla Hacerülesved‘e ilerlemeniz lazım. Zaten yolun yarısına geldiğinizda arkanızda bazı kişiler geçiyor ve hızla hedefe doğru ilerliyorsunuz.

4) Tam Hacerülesved‘e geldiğiniz esnada kendinizi boşluğa bırakmanız lazım ki başınız Hacerülesved‘in muhafazasına yetişebilsin. Sonrasında zaten kişiler bir şekilde sizi Hacerülesved’den uzaklaştırıyor.

Burada önünüzdeki kişileri sakinleştirmek için “Sabır Haci” şeklindeki telkinlerde bulunmanız çok önemli 😉

Peki Türkiye’de Hacerülesved’in 6 parçasının bulunduğunu biliyor musunuz? Sonraki makalelerde bu parçalara nasıl ulaşabileceğinizi de belirteceğim 🙂