Orucun bir kimseye farz olması için Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına gelmiş olması gerekir:
Müslüman olmayanlara diğer bütün ibadetlerde olduğu gibi oruç ibadeti de farz değildir. İslam dininin gerekli kıldığı ibadetler ancak bu dine inanmakla anlam kazanır. Gayr-i Müslim bir kimsenin Müslüman olması halinde, daha önce tutmadığı oruçlar ve diğer ibadetleri kaza etmesi gerekmez. Çünkü Müslüman olmakla geçmiş günahlar tamamen silinir, yepyeni bir hayata başlanmış olunur. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Ey Muhammed! İnkar edenlere söyle: Eğer vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Enfâl, 8/38)
Ergenlik çağına gelmeyen çocuklar da oruç tutmakla yükümlü değildir. Çünkü dini görevler ergenlik çağından itibaren başlar. Namaz ibadetinde de olduğu gibi henüz ergenlik çağına ulaşmamış fakat gücü yeten çocuklara oruç tutturulması uygun olur.
Şafiî mezhebine göre bir kimseye orucun farz olması için; Müslüman, akıllı, bülûğa erişmiş ve mukim olmak, hayız ve nifas halinde olmamak, oruç tutmaya gücü yetmek gerekir. (Şirâzî, II, 586)
Kuran’da bildirilmiştir, hasta ve yolcu olmaksızın, oruç her müslümana farzdır. Hasta, hastalığından kurtulunca ve yolcu varacağı yere varınca tutamadığı kadar tutunca emre itaat etmiş olur.