Ramazan-ı şerif, ayların en faziletlisidir. Oruç ayıdır. Kur’an ayıdır. Kur’an-ı Kerim’in inişi bu ayda başlamıştır.
Ramazan ayı Allah Teala’ya itaat ve ibadet, iyilik ve İhsan, mağfiret, rahmet ve İlahi rızaya ulaşma ayıdır.
Ramazan-ı şerif içinde bin aydan hayırlı “kadir gecesi” bulunmaktadır. Ramazan ayı mümin kulun din ve dünya işlerini düzeltmesine yardımcıdır.
Duaların Cenab-ı Hak tarafından çokça kabul edildiği bir aydır.
İftarlar ve yardımlar sebebiyle akrabalık, dostluk ve komşuluk haklarının ihya edildiği bir aydır. Mali ibadetlerin bolca yapılmasıyla (zekat ve fitrelerle) fakirlere yardım elinin uzatıldığı bir aydır.
Sonunda sevinç günü olan ramazan bayramı ve bayram namazı vardır. Gündüzleri oruçla, geceleri teravih namazlarıyla ihya edilir. Son on gününde itikâf sünneti vardır. Kulluk bakımından karlı, bereketli ve nurani bir aydır. Ramazan ayı ve bu ayda oruç tutmanın faziletine dair birçok hadis-i şerif vardır. Bunlardan bazıları şunlardır.
Hz. Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurmuştur ki:
“Eğer kullar ramazan ayındaki üstünlükleri bilselerdi, bütün senenin ramazan olmasını isterlerdi. ”
Rabbimiz şöyle buyurur: “Her iyilik on mislinden yedi yüz misline kadar mükafat ile karşılanacaktır. Oruç bundan ayrıdır. Oruç yalnız benim içindir, onun karşılığını ben vereceğim. Oruç cehennem ateşine karşı bir kalkandır.”
“Yemin olsun ki oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Biri, oruçlu bulunduğunuz sırada size karşı bir cahillikte bulunursa, ‘Ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin, ona bulaşmasın.’’
Ashaptan Selmân-ı Fârisî (r.a) şu hadis-i şerifi rivayet etmiştir:
Şaban ayının son günü Peygamber Efendimiz (s.a.v) hutbelerinde şöyle buyurdu:
“Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay sizi gölgesi altına almıştır. Bu öyle bir aydır ki bu ayda bin aydan daha hayırlı bir gece bulunmaktadır. Öyle bir aydır ki, Allah bu ayda oruç tutmayı farz kıldı, gecelerinde kalkıp ibadet etmeyi nafile kıldı.
Bu ayda her kim hayır ve iyi amellerden biriyle Allah’a yaklaşırsa ramazan ayı dışında farz ibadet yapmış gibi sevap kazanır. Bu ayda her kim farz bir ibadeti yerine getirirse ramazan ayı dışında yetmiş farz yerine getirmiş gibi sevap kazanır.
Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabrın da sevabı cennettir. Ramazan ayı Allah’ın kullarını gözetme ayıdır, müminin rızkının artırıldığı aydır.
Bu ayda her kim bir oruçluya iftar verirse günahları mağfiret olur, kendisi de cehennem ateşinden azat olur, oruçlu kişinin sevabından hiçbir şey eksilmediği halde onun tuttuğu orucun sevabı kadar sevap da kendisine yazılır.
Bu ayda herkim hizmetçisine (ve işçisine) kolaylık gösterirse Allah Teala da onu mağfiret edip cehennem ateşinden azat eder.
Bu ayda dört şeyi çok yapın: İkisi ile rabbinizi razı edersiniz, ikisine ise sizin ihtiyacınız vardır. Rabbinizi razı edeceğiniz iki şey; Allah’tan başka bir ilah bulunmadığına şehadet etmek (kelime-i tevhid zikri çekmek) ve Allah’a çokça istiğfar etmektir. İhtiyacınız olan iki şey ise; Allah’tan cenneti isteyip cehennemden O’na sığınmanızdır.
Her kim oruçluya iftar ettirmek için su verirse Allah Teala ona benim havuzumdan su içirecektir; ondan bir kere içen kimse cennete girinceye kadar bir daha susamayacaktır. ”
Kaynak: Temel İlmihal Bilgileri
“Ramazan Ayının Fazileti” için 3 yorum