Hz. Peygamber’in her hutbesinde başlı başına bir konu olmadığı gibi, sadece Kur’an ayet ve surelerinden oluşan hutbeleri de vardır. Bunların dışında Hz. Muhammed, şartlara ve ihtiyaca göre hikmet ve maslahata uygun hitap etmiştir. Oğlu İbrahim’in vefatı günü güneş tutulunca, bunun ölümle bağlantısı olduğunu zannedenlere hutbesinde cevap vermiştir. Ayrıca Peygamber ve Hulefay-ı Raşidin zamanında müminlerin hadiselerden cuma hutbeleri ile haberdar edildiği bilinmektedir. Bu durum, Hz. Peygamber’in hutbelerinin güncel olayları takip ettiğinin açık bir delilidir.
Peygamberimizin Medine döneminden itibaren cuma hutbesi okuduğu kabul edilirse, on yıllık Medine döneminde beş yüzün üzerinde hutbe okumuş olması gerekir. Bu zaman zarfında takdim edilen hutbeleri tespit eden ve hutbeleri nitelik ve mahiyet bakımından ele alan bir çalışmaya rastlanmamıştır.
Peygamberimizin hutbeleri, Allah’a hamt etme, nimet ve kemal vasıflarını övme, İslami prensipleri öğretme ve yerleştirme gayesine matuftu. Hutbelerinde insanların dünya ve ahirete yönelik farklı konularına temas etmiş ve bu çerçevede hesap ve mizanı hatırlatmış, takvayı emretmiş, Allah’ın rızasını elde etmeyi ve gazabına yol açan sebepleri açıklamayı da ihmal etmemiştir. Bayramlarda hutbe irat etmiş, kadınları teberruda bulunmaya yönlendirmiştir.
Allah Rasulü, hutbe irat etmek için kalktığı zaman eline bir asa alır ve kendisi için yapılan minberde iken ona dayanırdı. Yayına dayanarak hutbe verdiği gibi, yerde, minberde veya bir devenin üzerinde hutbe irat ettiği olmuştur. Kendisine minber yapılmadan önce bir hurma kütüğüne yaslanarak konuşmuştur.
“Peygamberimizin Hutbelerinin Muhtevası” için 6 yorum