Kur’an-ı Kerim Ayetleri ile Yasaklar- I

Yalan Söylemekten Kaçının

“Artık bundan sonra Allah’a karşı kim yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.”

Al-i İmran, 94

Allah’a inanan kimse dürüst, güvenilir ve söylediği söze itibar edilen kişi olmalıdır. Dinimiz bunu emreder. İnsanlar dünyevi işlere aldanıp, kendilerini olmadıkları bir kişi olarak göstermek, girdikleri bir durumdan sıyrılıp kurtulmak gibi nedenlerle yalan söylemektedirler. Öyle ki bazı insanlarda bu huy olarak yerleşmiştir ve söylediği hiçbir söze güven duyulmaz. Kur’an-ı Kerim’de buyrulduğu üzere müminlerin yalandan uzak durmaları gerekmektedir. Allah yalan söylememizi hoş görmez.

Hırsızlık Yapmayın

“Hırsız erkek ve hırsız kadının, kazandıklarına bir karşılık, Allah’tan, tekrarı önleyen kesin bir ceza olmak üzere ellerini kesin. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. “

Maide Suresi, 38-39

Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette hırsızlıktan söz edilmiştir. Bu ayetlerde hırsızlık kesin olarak yasaklanmış ve yapıldığı takdirde cezalandırılması buyrulmuştur. Maide Suresi’ndeki ayette hırsızlık yapan kişinin elinin kesilmesi oldukça açık bir biçimde ifade edilmiştir. Fakat burada önemli olan Kur’an’daki elin kesilmesi ifadesinin küçük bir kesikten, elin koparılmasına kadar geniş bir anlam ifade ediyor olmasıdır. Nihayetinde yapılan hırsızlık sonucu elinin kesileceği ve insanlar içinde teşhir edileceğini bilen kimse bu kötü davranıştan uzak durur. Hırsızlık, başkasının malına kast etmek dinimizdeki günahlardandır.

Faiz Yemeyin, Yedirmeyin

“Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların “Alışveriş tıpkı faiz gibidir.” demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah’a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.”

Bakara Suresi, 275

Allah Kur’an’da açık bir şekilde faiz yoluyla elde edilen kazancı haram kıldığını bildirmektedir. Ayetler de bize kazancı helal yollardan elde etmemizi emreder. Bir kişiye borç olarak verdiğimiz bir şeyi misli ile geri almamalıyız. Onu sıkıştırmadan elinin genişlemesini beklemeliyiz. Hatta gerektiği zaman borcunu o kişiye sadaka olarak bağışlayabilmeliyiz. Müslümanlık bunu gerektirir. Fani dünyanın işleri için ahiretimizi tehlikeye atmamalıyız.

Allah’a ve O’nun Elçisine İhanet Etmekten Kaçının

“Ey inananlar, Allah’a ve elçisine ihanet etmeyin.”

Enfal Suresi, 27

Allah’ ihanet etmek demek, O’na inanmamak, bizlere gönderdiği kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e itaat etmemekle gerçekleşir. Peygambere ihanet etmek ise Allah’ın bizlere emirlerini onun aracılığı ile göndermiş olmasına inanmamak, inkar etmektir. Yüce Allah bizlere yaşamamız için bir dünya, yiyip içmemiz için çeşitli nimetler bahşetmiştir. Bizim görevimiz O’na iman ederek ibadet etmektir. Verdiği rızıklar karşında şükürlerimizi sunmamızı ister. Tüm bu nimetlere karşın nankör davranmak bizi ihanete sürükler. Rabbimizin ve bize gönderdiği elçisinin, Peygamberimizin ağzından doğru olmayan şeyler söylemekte dini anlaşılması ve yaşanılması güç bir hale getirir ve bu ihanet anlamı taşımaktadır. Biz kul olarak görevlerimizi yerine getirmeli, Allah’a ve Peygamberimize iman etmeli, bize verdiği nimetlere şükretmeliyiz.